6 Şubat günü Türkiye’yi vuran yıkıcı depremlerin haberini ilk aldığımızda, ben ve Birleşik Krallık’taki milyonlarca insan, trajedinin boyutları karşısında dehşete düştük. Türkiye’deki pek çok kişinin deprem bölgelerinde depremden direkt etkilenenler arasında tanıdıkları olduğunu biliyorum ve düşüncelerim ve dualarım bu trajedinin dokunduğu herkesin yanında. Meslektaşım Birleşik Krallık Kalkınma Bakanı Andrew Mitchell, geçen ay zararı bizzat görebilmek için Gaziantep, Nurdağı, Kahramanmaraş ve Türkoğlu’na yaptığı ziyarette karşılaştığı yürek parçalayıcı manzaralardan bahsetti. Depremlerden bir ay sonra da ben, Birleşik Krallık olarak dostumuz ve müttefiğimiz olan sizlere destek olmaya nasıl devam edebileceğimizi Türk ortaklarımızla görüşmek üzere buradayım.
Birleşik Krallık, başından beri Türkiye’nin yanındaydı ve Türkiye’nin uluslararası yardım çağrısını alır almaz da yanıt verdi. Bu trajedi karşısında Türk dostlarımızla dayanışma içinde olan uluslararası toplumun tamamından yanıt geldiğini görmekse yürekleri ısıttı.
‘Sahada hızlı ve etkin hizmete odaklandık’
Birleşik Krallık’ın önceliği, istedikleri desteği verebilmek için Türk hükümeti ile birlikte çalışarak müdahalemizi sahada hızlı ve etkin hizmet üzerine odaklamak oldu. Acil durum sağlık ekibinin yanı sıra dört kurtarma köpeği ve hayat kurtaran ekipman ile birlikte 77 kişilik bir uluslararası arama kurtarma ekibi gönderdik. Ekiplerimizin enkazdan kurtardıkları çok sayıda kişiyle ve bir afet yaşamış olmalarına rağmen Türk halkının ne kadar misafirperver olduğuyla ilgili inanılmaz hikayelerini dinledim.
Türkiye’ye ve Suriye’nin kuzeybatısına, aralarında insanların dondurucu soğuklarda ısınabilmeleri için çadırlar ile termal battaniyelerin de bulunduğu hayat kurtaran malzemeler gönderdik. Türkoğlu’nda Birleşik Krallık’a ait bir sahra hastanesi kurduk ve bu hastanede, Britanyalı sağlık çalışanları ile askeri personel, Türk sağlık uzmanları ile birlikte çalışarak bugüne kadar 6000 hastayı tedavi etti. Doğrudan depremde yaralananlara yardımcı olmaya odaklanmakla birlikte, ikincil etkilerden sorun yaşayan kişileri de tedavi ettiler. Norveçli müttefiklerimizle birlikte, 144 hastayı 10 seferde, deprem bölgesinden Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki hastanelere hava yolu ile naklettik ki bunların arasında ciddi seviyede bakıma muhtaç çocuk hastalar da vardı. Ve NATO yardımının gönderilmesinde de önemli bir rol oynadık.
Bu trajedi, “Afet Acil Durum Komitesi” tarafından yapılan Türkiye-Suriye depremine yardım çağrısına cevaben sadece iki hafta içerisinde 100 milyon GBP (sterlin) üzerinde bağış toplayan Britanya halkının da yüreğini burktu. Bu fonlar halihazırda, depremden etkilenenlere acil durum barınakları, tıbbi bakım, battaniye, yatak, yiyecek, temiz su ile kadınlar, kız ve erkek çocuklar için oluşturulan güvenli alanları içeren acil yardım malzemelerinin sağlanmasında kullanılıyor.
‘Türkiye’ye nasıl destek olabileceğimizi görüşeceğiz’
Kurtarma ekiplerimiz evlerine dönerken, enkaz kaldırma ve yeniden inşa aşamasına geçmeye başladığımız şu günlerde bizler de dikkatlerimizi Birleşik Krallık’ın Türkiye’yi nasıl destekleyebileceğine odaklıyoruz. Bugün Ankara’daki temaslarım çerçevesinde Türk mevkidaşlarımla bu konuları görüşeceğim.
Her bir deprem belki sadece bir kaç dakika sürdü ama sonuçları, önümüzdeki haftalarda ve aylarda hissedilmeye devam edecek ve iyileşmek yıllar alacak. Birleşik Krallık hükümeti, destek sağlayabilmek için Türk hükümeti, BM ve diğer ortaklar ile yakın çalışmalarını sürdürecek.
Sizi temin ederim ki, yanınızda olacağız.
Geçmiş olsun Türkiye.
Bir yanıt bırakın