The Hill: ABD’nin Türkiye’ye karşı gücü sınırlı

ABD merkezli The Hill internet sitesi, Türkiye’nin bölgesindeki gücünü ve Washington yönetiminin bu durum karşısındaki konumunu inceledi.

Bazı Kongre üyelerinin, Başkan Joe Biden yönetiminin Türkiye’ye F-16 jetlerini satmasını engellemeye çalıştığı belirtildi.

Ankara’nın daha geniş bir coğrafyada artan etki alanı karşısında ABD’nin gücünün sınırlı olduğunun altı çizildi.

“Ankara nüfuzunu artırdı”

Türkiye’nin Avrasya, İslam ve Türk cumhuriyetlerinin kesişim noktasında yer almasının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa, Orta Doğu, Orta Asya ve Kafkasya’da nüfuz sahibi olmasını sağladığına dikkat çekildi.

Ankara’nın Bosna Hersek’ten Katar’a kadar çok sayıda ülkede barışı koruma güçlerinin bulunduğu, Libya ve Suriye’deki iç savaşlara müdahale ettiği ve Yunanistan ile gerilim yaşadığı kaydedildi.

Türk yapımı SİHA’ların Dağlık Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan’a yardımcı olduğu belirtilerek, şöyle denildi:

“Rus işgalini kınadı, Batı yaptırımlarını reddetti”

Ukrayna savaşı, Erdoğan’ın bağımsız reel politikasını keskin bir şekilde açığa çıkardı. NATO’yu savaşı caydırmadığı için eleştirdi. Rus işgalini kınadı, ancak Batı yaptırımlarını reddetti. Moskova ile ekonomik bağlarını genişletti. Ukrayna ile güçlü ekonomik ve askeri bağları olan Erdoğan, Kiev’e etkili insansız hava araçları sağladı. Karadeniz üzerinden Ukrayna’nın buğday ihracatının açılması için müzakerelerde bulundu. Kendisini aktif olarak ateşkes çağrısında bulunarak arabulucu olarak konumlandırdı.

“ABD için çelişkili çıkarımlar var”

Aynı analizde, oluşan bu tabloda ABD çıkarları için “bariz çelişkili çıkarımlar” olduğu iddia edildi.

Bir yandan Türkiye’nin, Ukrayna’ya askeri yardımda bulunduğu ve Karadeniz üzerinden buğday ihracatına yönelik müzakerelere yardımcı olduğu, öte yandan yine aynı ülkenin, “ABD/NATO tepkisinden uzaklaşarak” Rusya ile derin ekonomik bağlar kurduğu aktarıldı.

“Türkiye önemli bir küresel aktör”

“Bununla birlikte, Türkiye, çıkarları ABD’nin çıkarları ile yeterince kesişen önemli bir bölgesel ve küresel aktördür.” denilerek, şu ifadelere yer verildi:

“ABD’nin gücü sınırlı”

Türkiye, giderek çok kutuplu hale gelen bir dünyada ABD’nin gücünün sınırlarını kabul etme ihtiyacının iyi bir örneği. Türkiye ikilemi, Soğuk Savaş sonrası ortaya çıkan dünyaya başarılı bir şekilde liderlik etmek için ABD’nin daha fazla alçakgönüllülüğe, daha fazla diplomatik çevikliğe ve daha yaratıcı bir devlet yönetimine ihtiyacı olduğunu gösteriyor.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*