Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr – Babasız büyüyüp zor bir çocukluk geçiren Serenay Göç, 5 yaşındaki kızı ve annesiyle beraber Bartın’da yaşıyor. Çocukluğundan beri büyük, küçük tüm arabalara ilgi duyan Göç, büyüdüğünde taksici olmanın hayalini kuruyordu. Sanayilere gidip gelen ve küçük yaşta araba kullanmayı öğrenen Serenay Göç, otomobillere olan tutkusunu bir mesleğe çevirmenin ilk adımı olarak hostes olmaya karar verdi. Tam 9 yıl boyunca otobüslerde hosteslik yapan Göç, bu süre zarfında bir aracın teknik kısımlarını ve sürüş tekniklerini de dikkatli bir şekilde gözlemledi. Yaşının ve deneyiminin artık şoförlük için uygun olduğunu düşündüğünde de belgelerini tamamladı ve otobüs şoförlüğü için başvuruda bulundu.
Serenay Göç, önceleri otogarlarda peronlar arasında otobüs kullanmaya başladı. Daha sonra yakın mesafeler giderek pratiklik kazandı. İlk zamanlarda onu en çok zorlayan şeyin peronları ezberlemek olduğunu söyleyen Göç, şunları söyledi: “Sonradan peronları da öğrendim. Şu anda güzel bir şekilde hayatımı sürdürmeye çalışıyorum. İşimi çok seviyorum. Otobüs ve TIR işinden emekli olmayı istiyorum. Hayatta her zaman hedefleri olan, hiçbir zaman ‘Tamam, oldu’ demeyen, hep azimle çalışıp kendini ailesine ve işine adapte etmiş biriyim.”
‘YOLCULAR MUTLU OLUNCA BEN DE MUTLU OLUYORUM’
Çevresindeki herkes ‘Yapamazsın’ derken en büyük desteği annesinden gören Serenay, mesleğiyle ilgili pişmanlık duyduğu hiçbir şey olmadığının da altını çizdi. Otobüs kaptanı olarak yollarda müzik dinleyip yol almanın keyfinin başka olduğunu dile getiren Serenay Göç, “Beni şoför koltuğunda görenler ilk zamanlarda şaşırıyorlardı. Sayemde kemer takma alışkanlığı çoğaldı. Bu işin şakası elbette ama artık zaten herkes tanıdığı için sabit yolcularım bile var. Çok güzel tepkiler alıyorum” dedi.
“Otobüs kaptanlığında unutamadığım bir anım var. Bir gün otogarda kadın bir yolcu beni gördü. Yanıma geldi ve onun gideceği şehre gitmediğim halde ısrarla benimle gelmek istediğini söyledi. Çok şaşırmıştım. Bu konuşmamız komik bir anı olarak kaldı ve çok güzeldi. Genel olarak sevilmek güzel. Yanıma gelip sürekli fotoğraf çektirmek isteyenler oluyor. Yolcular mutlu olunca ben de mutlu oluyorum.”
‘HEVESİNİZİ KIRAN KİMSEYİ DİNLEMEYİN’
Serenay Göç’ün günleri sefer saatlerine göre kimi zaman günün çok erken saatlerinde başlıyor. Mesaisi, direksiyonda bir şehirden diğerine giderek peronlarda, otogarlarda yeni insanlar görerek geçiyor. Şehirler ve yeni insanlar tanıyan Serenay Göç, gittiği uzun yollarda kızıyla görüntülü konuşarak hasret gideriyor. Serenay, tıpkı onun gibi şoför olmak isteyenlere ilham da oluyor. Onu görüp cesaretlenen çok kişi olduğunu ve her geçen gün kadın kaptanların sayısının artmasının kendisini mutlu ettiğini söyleyen Serenay Göç, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu mesleğe başlamak isteyen kadın kaptan adaylarına öncelikle ‘Hayallerinizin peşinden koşun’ demek istiyorum. Sizi aşağıya çekmek isteyen, size ‘Yapamazsın’ diyen, hevesinizi kıran kimseyi dinlemeyin. Bu iş büyük sorumluluk gerektiriyor ama severek, aşkla yaptığınızda müthiş bir iş. ‘Ben bu işi yapacağım’ diyen tüm kadın kaptan adaylarımıza tam destek veriyorum. Kadınların başaramayacağı bir iş yoktur ve her zaman her konuda onlara yardımcı olabilirim.”
“İşimizin elbette zor yanları da var. En zoru da çocuğumdan ayrı kalmak. Bunun yanı sıra yollarda uykusuzlukla da uğraşmak zorundasınız. Ancak güzel yanları çok daha fazla. Otogarlarda sevenleri sevdiklerine kavuşturuyoruz, bir taraftan da sevenleri sevdiklerinden ayırıyoruz. Direksiyon başında herkes bir derdini düşünür mü bilmem ama ben oradayken sadece işimi yapmaya ve kızıma iyi bir gelecek sağlamaya çalışıyorum. Çünkü ben hem bir anneyim hem de bir babayım.”
‘BENİ GÖRÜP CESARETLENEN İNSANLAR VAR’
İlk tanıştığı kişilere mesleğini söylediğinde şaşkın gözlerle karşılaştığını dile getiren Serenay Göç, örnek alındığını görmenin onu çok mutlu ettiğini söyleyerek, “Ne kadar şaşırsalar da tebrik ediyorlar. Şaşırıyorlar çok ama sonrasında onlar da alışıyorlar. Özellikle sosyal medyadan birçok mesaj alıyorum. Kadın, erkek, büyük, küçük herkes beni görüp cesaretlendiklerini hatta gidip ehliyet aldıklarını söylüyorlar. Dualar, güzel dönüşler, güzel mesajlar alıyorum. Şu an otobüs firmalarında çalışan hosteslerin ehliyet almak için uğraşmaları, örnek almaları çok hoşuma gidiyor. Daha yeni, otogarların birinde hostes bir kardeşimiz yanıma geldi ve çok yakında kendisinin de kaptan olacağını söyledi” ifadelerini kullandı.
Bir yanıt bırakın