Riyad macerasını unutmadınız değil mi? Suudi Arabistan şirketi Süper Kupa maçı için 4,5 milyon euro ödeyecek, TFF %20 alacak, Galatasaray ve Fenerbahçe de kalanı (yüzde 80) paylaşacaktı. Paralar ödendi. Ancak bildiğiniz nedenlerle maç oynanmadı.
Suudiler, şimdi çok dikkatli bir nezaketle yazılmış mektup gönderip ödedikleri paranın iadesini istemişler. Elbette ödenir. TFF için sorun yok. Kulüplerimize gelince… Gelen paranın yüzde ellisine BBDK el koymuş, borçlara mahsuben payını almış. Yine de ödeyecekler parayı. Herkes bilir, di mi? Kimsenin parası kalmaz! Ancak parayı iade etmeleri biraz zaman alacak. Anlaşıldığına göre ‘nezaketle’ beklemeleri öneriliyor.
Nasıl atladık ama…
Geçen hafta TFF’de VAR ve Yarı Otomatik Ofsayt Sistemi ile ilgili bilgilendirme toplantısına katıldım. VAR Hakemi Mustafa İlker Coşkun’u dinledim, çok değerli bilgiler edindim.
Açıkçası tuhaf bir toplantı oldu bu… Birincisi, beni davet eden arkadaşım, TFF’nin resmi görevlisi değildi. Hatır için katılmışım gibi bir durum oluştu. İkincisi, toplantının 1 saat geç başlayacağı bildirilmişti. Geç kaldım. Her biri meslek başarısıyla statü kazanmış meslektaşlarım ve dostlarımın, geleneklere ve teamüllere uygun olarak konuştuğunu, bu bilgileri ertesi gün değerlendireceklerini düşündüm. Hayır, konuşmamışlar. Ertesi gün gördüm ki, toplantıdaki arkadaşlarım da benim gibi davranıp yazıları bekletmişler. Sadece Fırat Aydınus açıklamalarla ilgili derli toplu bir yazı yazmış. Kısacası, hepimiz atlamışız.
60. yılımda sevgili mesleğimin bana yeni bir stajyer anısı (!) bağışladığını gördüm. Güleyim mi, ağlayayım mı, bilemedim.
Semih, bizden de iyi!’
Beşiktaş antrenmanından bir görüntü… Siyah-beyazlıların puansız, kötü maçlar ve sonuçlarla uğraştığı şu günlerde Feyyaz Uçar, yanındakilere, ‘Bakın bu çocuk var ya’ diyor; “Bizim en iyi zamanımızdan daha iyi. Açıkçası bizlerden iyi. Hem de çok iyi!”
Söz konusu çocuk, Semih Kılıçsoy… Beşiktaş’ın artık zihinlere ve kalplere yazılmış yeni gol ümidi… Fizik gücünün çok yüksek olduğu görülüyor. Çok çabuk, çok cesur. İkili mücadelelerde rakibiyle temaslı oyundan, çatışmadan korkmuyor. O çatışmalarda dengesi bozulmadan, düşmeden ayakta kalmayı başarıyor.
Feyyaz Uçar’ın Semih’le ilgili daha iddialı bir yorumu da var: “Dileyelim ki sakatlanmadan, formunu geliştirerek Milli Takım’a seçilsin. Almanya’da, Euro 2024’de iki maç oynasın. Sonrasında tutamayız Semih’i. Bütün Avrupa üzerine üşüşür!”
Bir yanıt bırakın