Gaziantep’in Nurdağı ilçesi, Kahramanmaraş merkezli iki depremde yerle bir oldu.
Birçok binanın yıkıldığı ilçede yüzlerce kişi hayatını kaybetti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat da bugün Nurdağı’na gitti, incelemelerde bulundu.
“10 ilde eş zamanlı başlatacağız”
Kurum, bugün itibarıyla bin konteynerin kurulumunun tamamlandığını dile getirerek, “Vatandaşlarımızı konteyner kentlere yerleştiriyoruz. Diğer taraftan da TOKİ’mizin koordinasyonunda, 10 ilde Bakanlığımızın tüm birimleriyle tüm iştiraklerimizle inşaat sürecine gireceğiz ve hasar tespitinin tamamlanmasını müteakip de etap etap inşaat süreçlerini 10 ilde eş zamanlı başlatacağız.” ifadelerini kullandı.
Ön yerleşim yerlerinin kalıcı olması için çalışma yapılıyor
Ön alanların seçimini tamamlayarak, ön etütlere başladıklarını anlatan Kurum, üniversitelerden değişik meslek dallarındaki akademisyenlerle bir araya gelerek, tespit edilen ön yerleşim yerlerinin kalıcı yerleşim yerleri olmasıyla ilgili çalışmalar yürüteceklerini kaydetti.
“Stabil bir betonarme olsun istiyoruz”
Binaların zemin artı 3-4 katı geçmeyecek ve altına dükkan olmadan inşa edileceğinin altını çizen Kurum, şöyle konuştu:
Stabil bir betonarme olsun istiyoruz. Radye temel üzerine tünel kalıp sistemiyle gerçekleştireceğiz. TOKİ’yle yaptığımız 1 milyon 180 bin konutun hepsi dimdik ayakta, hiçbir bina yıkılmadı, hiçbir binada vatandaşımız hayatını kaybetmedi. Daha önceki depremlerde olduğu gibi burada da inşallah Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları çerçevesinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bir yıl içerisinde vatandaşlarımızın konutlarını teslim ediyor olacağız.
3-4 katı geçmeyecek
Bu alanların ayrıntılı etütlerini yapıyoruz. Zemin kalitesi nedir? Sıvılaşma var mı, yok mu? Fay hattına mesafesi nedir? Tüm bu etütleri yaptıktan sonra şehirdeki kültürel dokuyu, demografik yapıyı, şehrin 50-100 yılını planlayacak anlayışla burada yerleşime uygun yer var ise oraya zemin artı 3-4 katı geçmeyecek şekilde yapılacak ama zemin kalitesi kötüyse, sıvılaşma varsa, fay hattına yakınsa kesinlikle buralarda yapılaşma yapılmayacak. Buradaki mülkiyet sahibi vatandaşlarımızı da gerek trampa yapmak, gerek takas yapmak, gerek imar transferiyle onları mağdur etmeden şehrin çeperindeki belirlediğimiz sağlam, güvenli alanlara taşınmalarını gerçekleştireceğiz.
‘Türkiye’nin en iyi mimarlarıyla çalışıyoruz’
Şehirlerde kültürel dokuyu, tarihi mirası koruyacak anlayışla parkları, bahçeleri, sosyal donatılarıyla en sağlam, en güvenli yapılaşmanın olması için master plan yaptıklarını dile getiren Kurum, konuyla ilgili Türkiye’nin en iyi mimarlarıyla birlikte çalıştıklarını, tüm mimar ve mühendislerin deprem bölgesi için seferber edildiğini vurguladı.
Kurum, hasar tespitinin tamamlanmasıyla etap etap ihaleleri ve sözleşmeleri yapıp mart ayı itibarıyla inşaatlara hızlı bir şekilde başlayacaklarını belirterek, şunları söyledi:
“Demirimizde, çimentomuzda, tedarikte herhangi bir problem yok”
Bu süreci de 10 ilimizde ilçelerimiz dahil eş zamanlı yürütmeyi planlıyoruz. Bütün planlarımızı yaptık. Çarşamba günü de tüm inşaat malzemecileriyle bir araya geleceğiz. Onlarla buradaki tedarik zincirini kuracağız çünkü 3-4 ay içerisinde bütün deprem bölgelerinde inşa faaliyetleri başlayacak. Demirimizde, çimentomuzda, tedarikte herhangi bir problem, sıkıntı yok. Dolayısıyla hep birlikte nasıl depremin ilk anında tüm Türkiye tek yürek olduysa bütün Türkiye’nin kalbi, yüreği deprem bölgeleri için attıysa aynı anlayışla vatandaşlarımızı evlerine sokana dek, onları sağlam, güvenli yapıya oturtana kadar 24 saat esasıyla çalışacağız.
Bağışçı ve konut yaptırmak isteyenler…
İnşaat sürecinin tamamının koordinasyonunun TOKİ, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, Emlak Konut Genel Müdürlüğü eliyle yapılacağını bildiren Kurum, gerek köylerde tek katlı yapıların vatandaşların, bölgenin kültürel dokusuna, sosyal ihtiyaçları doğrultusunda planladıklarını aktardı.
Bakan Kurum, bağışçı veya konut yaptırmak isteyen vatandaşların AFAD üzerinden nakdi yardım yapıp konut yaptırabileceğini işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Fay hattına uzak olan yerlerde yerleşimi öngörüyoruz”
Kendisi yapmak istiyorsa da bizim çizeceğimiz, onaylayacağımız ve yine buradaki müşavirlik denetim sürecini bizim yürüteceğimiz sistem dahilinde yapacak. Onun dışında herhangi bir yapılaşmaya müsaade etmeyeceğiz. Mümkün olan her ilimizde, ilçemizde ovalardan dağlara doğru yerleşeceğiz. Birçok bölgemizde tarım arazilerimiz mevcut. Tarım arazilerinde yeraltı su seviyesine bakıyoruz. Zemin emniyetine bakıyoruz. Dolayısıyla uygun olmayan yere kesinlikle yerleşime müsaade etmeyeceğiz ve mümkün olan her yerde dağlara doğru sağlam zemini bulduğumuz yerlerde, fay hattına uzak olan yerlerde yerleşimi öngörüyoruz. Tabii ki örneğin İslahiye’de dağdan fay hattımız geçiyor. Dolayısıyla orada fay hattından uzak bir mesafede en doğru zemin nereyse orada yerleşeceğiz.
Bir yanıt bırakın