Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Tarih, sebebi anlaşılamayan tuhaf ve gizemli olaylarla dolu. Sırrı çözülemeyen olaylardan biri de 20’nci yüzyılda yaşanan ‘Ourang Medan’ faciasıydı. Takvimler 1947 yılını gösteriyor, dünya İkinci Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkilerinden sonra yaralarını sarmaya çalışıyordu. Haziran güneşinin etkisini gösterdiği sıcak bir günde Hollanda bandıralı bir kargo gemisi olan SS Ourang Medan ve mürettebatı korkunç bir son yaşadı. Peki ne oldu da Malakka Boğazı’nda seyreden Ourang Medan gemisinden hiç kimse sağ çıkamadı? Üstelik bulunduklarında da herkesin yüzünde aynı korkunç ifade vardı.
SİNYALİ ALINCA HEMEN GİTTİLER
Malezya açıklarında meydana gelen ve günümüze kadar ulaşan gizemli olay ‘Silver Star’ isimli bir geminin aldığı sinyalle ortaya çıktı. Kurtarma ekibi taşımakla görevli olan bu gemi Ourang Medan’a yalnızca 80 kilometre kadar uzaklıktaydı. Silver Star, Ourang Medan’dan geldiği tespit edilen bu sinyalin peşine düştü ve rotayı hemen sinyalin geldiği noktaya çevirdi. Çok kısa sürede gerçekleşen bu olayda Silver Star’ın içindeki ekip, oraya vardığında birilerini kurtaracağından çok emindi ancak gördükleri manzara karşısında şoke oldular.
Mors alfabesi ile yazılmış olan bu mesajda şu yazıyordu: “Kaptanımız dâhil tüm mürettebat öldü. Kaptan köşkündeler ve yerde yatıyorlar. Gemide hayatta kalan kimse yok, muhtemelen hepsi öldü. Ben de ölüyorum.”
Silver Star ekibi SS Ourang Medan’a ulaştıklarında ne bir ses duyabildiler ne de bir yaşam belirtisine rastlayabildiler. Gemi öylece kendi halinde duruyordu. Bu ıssızlıktan ötürü şaşkına dönen ekipler gemiye çıkıp ters giden şeyi çözmeye çalıştılar. Güverteye ulaşana kadar sessizlik içinde çalışmalara başlayan ekipler, artık hayatları boyunca unutamayacakları bir manzarayla karşı karşıyaydı. Olay yerine giden ilk ekibin verdiği bilgilere göre, SS Ourang Medan’da sağ kalan bir tek canlı bile yoktu. Yaptıkları tespite göre gemide bulunan köpek bile yaşamını yitirmişti.
‘S.O.S.’ GÖNDEREN KİŞİ DE ÖLDÜ
Silver Star’ın kurtarma ekibi, güverteden geminin içine ilerlemeye başlayınca adım başı gözleri açık ve şok ifadesi içinde kaskatı kesilmiş insanlarla karşılaştı. Dahası hepsinin kalbi durmuştu, görünene göre kalp krizi sonucu hayatlarını kaybetmişlerdi. Gemide incelemelerine devam eden ekipler, ölü bedenlere ait surat ifadelerinde aynı şeyi gördüler. Herkesin son bakışlarında bir korku ve şok ifadesi vardı. Biraz daha ilerlediklerinde parmağı sinyal tuşuna basılı bir şekilde yaşamını yitirmiş bir adam buldular. Bu adam kendilerine acil yardım çağrısı gönderen o kişiydi.
SS Ourang Medan gemisinde yaşanan felakete dair söylentilerden bazıları geminin ısı derecesiyle ilgiliydi. O gün hava aslında 43 dereceydi ancak kurtarma ekibi gemiye vardığında gemi olması gerekenden çok fazla soğuktu.
Yapılan tahminlere göre orada tanımlanamayan ve araştırılması gereken bir olay meydana gelmişti. Herhangi bir hayvanın ya da insanın saldırısıyla ölmediği düşünülen bu insanların ölüm sebebi belli ki aynıydı. Peki bu insanların ortak ölüm sebebi ne olabilirdi? Silver Star kurtarma ekibi gemiyi bir an önce limana çıkarmak ve orada ne olduğunun çözülmesini istiyordu. Ekip hazırlıklara başladığı anda bir anda gemiden dumanlar yükselmeye başladı. Ekibin kaptanı çalışma arkadaşlarını oradan uzaklaştırdı ve dakikalar içinde büyük bir patlama meydana gelerek SS Ourang Medan olduğu yerde tüm sırlarıyla birlikte suya gömüldü.
SEBEBİ KİMYASAL SIZINTI MIYDI?
Yaşanan bu korkunç olayın ardından basit bir kargo gemisinin başına gelen bu olayın peşini bırakmayan yetkililer 1945 yılında bir deftere ulaştı. Defter geminin taşıdığı bir yük konteynerinin içinden çıkmıştı. Oldukça detaylı bilgilerin içinde bulunduğu bu defterde yazanlara göre gemi, içinde sayısız kimyasal yük barındırıyordu. Peki onların sonunun getiren şey gerçekten kimyasal bir madde olabilir miydi?
Başta gerçek bir cevap arayan yetkililere bu ihtimal mantıklı geldi. Senaryoyu şu şekilde kurdular: Gemide taşınan bir kimyasal dışarı sızmış, herkes aynı kimyasal sebebiyle hayatını kaybetmiş ve sonrasında aynı kimyasal geminin patlamasına sebep olmuştu. Peki Silver Star mürettebatının gördükleri neydi? Hangi kimyasal sızıntı onlarca kişinin yüzünde aynı korku ifadesinin yaratabilirdi?
Cevaplanmamış onlarca sorunun ardından yıllar sonra kimliği belirsiz bir kişi SS Ourang Medan’da olduğunu ancak olaydan kısa bir süre önce olacakları önceden fark ederek gemiden ayrıldığını iddia etti. Kimliği belirsiz bir şahsın iddiasına göre gemiye Kosta Rika’ya hareket etmeden önce 15 bin kasa kargo yüklenmişti. O işlemden kısa bir süre sonra gemideki mürettebattan kişilerin mide kramplarından şikâyet ettiğini hatta birinin hayatını kaybettiğini söyledi. Yaşanan bu olayın ardından gemideki yüklerin içeriklerini araştırdığını iddia eden isimsiz kişi, gemideki yüklerin içinde sülfürik asit, nitrogliserin ve potasyum siyanür olduğunu söyledi. Bu gazların etrafa yayılmasından şüphe duyan bu kişi yine iddiasına göre gazların insanları öldüreceğini düşündüğünden gemiden atlamış ve en yakın limandaki bir cankurtaran tarafından kurtarılmıştı.
Tüm bu iddialar aslında yetkililerin kimyasal madde fikrini destekliyordu ancak kimliği belirsiz bu kişinin anlattıklarını destekleyecek hiçbir kanıtı olmadığı gibi şahısla ilgili hiçbir bilgiye erişilemedi. Dolayısıyla bu iddialar da zayıf bulundu ve dikkate alınmadı.
‘HAYALET GEMİ’ İDDİASI
SS Ourang Medan ile ilgili kafa karıştırıcı olan en önemli şey geminin varlığıyla ilgiliydi. İddialara göre bu geminin resmiyetteki varlığını kanıtlayan hiçbir belge yok. SS Ourang Medan’ın bağlı olduğu iddia edilen Hollandalı şirketle aslında hiçbir resmi ilişkisi olmadığı söyleniyor. Dahası resmi kurumların hiçbiri geminin varlığını bile kabul etmemişti.
Tüm bu bilgiler ışığında zamanla SS Ourang Medan’ın hikâyesini duyanlar onu ‘hayalet gemi’ olarak tanımladılar. Orada yaşanan olay sanki bir efsane gibi anılmaya ve sayısız soru işareti cevapsız kalmaya devam etti. Üzerinden 77 yıl geçmesine rağmen kimse orada ne olduğunu hâlâ net olarak bilmiyor.
Bir yanıt bırakın