Milliyet.com.tr/ Altın, Fed’in agresif faiz artış döngüsünün sona ermek üzere olduğuna işaret eden sinyallerin ardından güç kazanmıştı. Spot piyasada altının onsu 1.957 doların üstünü test etmişti. Gram altın ise Fed kararı ve yorumları sonrası büyük bir sıçrama yaparak 1.185 TL ile rekor kırmıştı.
Çarşamba akşamı sona eren Fed toplantısı sonrasında 25 baz puanlık faiz artış kararı çıkmış ve Powell’ın daha az şahin olunacağına dair verdiği sinyaller değerli metale olan talebin destek görmesini sağlamıştı.
Gram altın bu sabah saatlerinde tarihi zirveden dönerek sert düşüş yaşadı. 1185 TL seviyesinin üstünü gören gram altın 1125 liraya kadar geriledi.
“HIZLI VE SERT BİR DÜŞÜŞE SEBEP OLDU”
IKON Menkul tarafından hazırlanan altın analizinde şu ifadelere yer verildi: “Ons altın 1948 direncini bir kez daha denemiş olmasına rağmen günlük mum kapanışları bu bölgenin pek fazla üzerine çıkamadı. Günlük grafikte görülen teknik uyumsuzluk ile birlikte dün ABD Dolar Endeksi’nde toparlanma yaşanması, sarı metalde hızlı ve sert bir düşüşe sebep oldu.
ABD’de Tarım Dışı İstihdam 185 bin düzeyindeki beklentinin çok üzerinde 517 bin geldi. Bu veri sonrası ons altında görülen düşüşlerin etkisiyle de gram altın TL’de 1125 desteği test edildi. Altın fiyatlamada ise 1123.55 ve 1103.40 destek oluşturabilir.”
ALTINDA YÖN NE OLUR?
Ons altın fiyatlarıyla ilgili yapılan analizde ise şu ifadelere yer verildi: “Altın piyasası her ne kadar kısa dönemli iniş çıkışlar yaşayabilecek olsa da yatırımcılar Federal Rezerv agresif para politikası sonuna yaklaştığında ve muhtemelen yıl sonuna doğru faiz indirimleri başlayabileceğinden epey iyimser hissediyorlar.
Powell yılın ilk faiz artırımı sonrasında gerçekleştirdiği basın toplantısında enflasyonu %2 hedefine indirebilmek için faiz oranlarının yılın geri kalan döneminde yükselmeye devam edeceğini belirtmesine karşın piyasa katılımcılarının çoğu ekonomik belirsizliklerin ve olası bir resesyon baskısının bunun gerçekleşmesine alan bırakmayacağını öngörüyor.
Powell enflasyon baskılarının düşme eğilimi gösterdiğini belirtirken nispeten güvercin bir tonda açıklamalarda bulunmuştu.
Birçok piyasa katılımcısı Powell’ın dezenflasyon yorumlarına odaklandığı görülürken, Milling-Stanley farklı bir açıdan Powell’ın Federal Rezev’in işinin henüz bitmediğine dair yorumlarına dikkat çekiyor.
Her ne kadar artış durumu devam eden faiz oranı ve artma beklentileri altın varlığında kısmi volatilte yaratıyor olsa da Milling-Stanley faiz artırımlarının hisse senedi piyasalarına çok zarar vereceği sebebiyle bunun sürdürülemeyeceğini ve ardından oluşan ortamda altın varlığının fayda sağlayacağını düşünüyor.
Her zaman dile getirildiği gibi hisse senedi piyasaları altın piyasasından daha çok Federal Rezerv’den hep korkmuştur. Bu durum hala geçerliliğini koruyor. Federal Rezerv’in bu yıl sonuna kadar toplam faiz oranını %5 seviyesine çıkarması bekleniyor. Daha öncesinden fiyatlandığından bu faiz artırımlarının ABD dolar endeksini yükseltmeyeceği öngörülüyor.
Milling-Stanley altın varlığına dair boğa görüşünde orta vadede ons altın fiyatını 2000 $ üzerinde tüm zamanların en yüksek seviyesine yakın bir bölgede görüyor. Ons altının bu yıla çok hızlı giriş yapması da yakın dönemde ne denli sıçramaya hazır olduğunun bir ön habercisi gibi.
Geçtiğimiz yıl onca baskı altında olmasına karşın ons altın saygı duyulacak bir performans ortaya koymuş ve konumunu koruyabilmenin mücadelesini vermişti.
Federal Rezerv’in devam eden faiz artırımları ABD ekonomisinde bir resesyon yaratabilir. Bu tehdit hala ortada durmakta. Her ne kadar Powell bu hafta Çarşamba günkü basın açıklamasında iyimser bir ton kullanmaya çalışmış olsa da resesyon hala gerçek bir risk olarak mevcut.
“BÖYLESİ BİR ORTAMDA ALTIN VARLIĞINI GÜVENLİ LİMANA ÇEVİRİR”
Tüm bunların ötesinde küresel ölçekte tırmanmakta olan ve potansiyel olarak yeni oluşacak jeopolitik belirsizlik ve riskleri de göz önünde bulundurmalıyız. Böylesi bir ortamda altın varlığını güvenli limana çevirir.
Altın varlığına güç veren bir diğer unsur da merkez bankalarının yoğun altın satın alımlarına devam ediyor olmaları. Sadece geçtiğimiz yıl merkez bankaları 1136 ton satın almışlar.
1955 yılından bu yana en büyük altın satın alımlarını gerçekleştiren merkez bankalarının bu eğiliminin öngörülebilir yakın gelecekte devam etmesi beklenmektedir. Belki bu altın satın alımları rekor seviyelerde olmayacaktır ama yine de ons altın fiyatını destekleyecek bir zemin yaratmış olacaktır.”
Bir yanıt bırakın