İzmir Gazeteciler Cemiyeti, iki yılı aşkın süredir Hollanda Kraliyeti İnsan Hakları Fonu’nun desteğiyle değişik bir proje yürütüyor.
Projenin adı “Nar”..
Amaçları şöyle:
★★★
– Medyada şiddet dilinin yok edilmesi..
– Cinsiyet ayrımcılığının önlenmesi..
– Nefret söylemi içeren haberlerin değişmesi..
– Çocuk istismarı haberlerinin, çocuğun menfaatleri göz önünde tutularak yazılması..
– Toplumun bu konularla ilgili bilinçlendirilmesi..
★★★
“Nar-1” projesi ile 15 ay süreyle İzmir, Manisa ve Muğla’da şiddetin yoğun yaşandığı mahallerde farkındalık çalışmaları gerçekleştirildi.
Peşinden “Nar-2” projesi, yani “Şiddete Karşı İletişim Projesi” sisteme dahil edildi.
18 ay boyunca uygulamaya alınan yeni çalışma, İzmir, Manisa ve Muğla’nın yanı sıra, Aydın ve Denizli’de de sürdürüldü.
Şiddete karşı iletişimin mahalle buluşmaları, haberler, belgeseller, dergiler, panel ve eğitimler gibi çalışmalarla yaygınlaşması hedeflendi.
Muhtarlar vasıtasıyla mahallelere “Mahallemize Şiddet Giremez” pankartları asıldı, afişler bastırıldı.
Her yerde gönüllü “Nar Elçileri” bulundu, onların da sisteme ve çalışmalara aktif olarak dahil olmaları sağlandı.
★★★
İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) de, Hollanda makamları da bu ortaklıktan ve gelinen noktadan oldukça memnunlar.
Geçtiğimiz günlerde Cemiyet’i ziyaret eden Hollanda Büyükelçiliği yetkilileri, önemli organizasyona desteklerini devam ettireceklerini söylediler.
İGC Başkanı Dilek Gappi, bir meseleye çok inanıyor.
Gazetecilerin ve muhtarların şiddete karşı etkilerinin çok yüksek olduğunu ve daha da olabileceğini vurguluyor.
O yüzden, projenin olmazsa olmazı gazeteciler ve muhtarlar..
Her iki kesimin işbirliğiyle, topluma daha geniş yelpazede seslenebileceklerini, şiddete maruz kalanlara da daha kolay ulaşıp, desteklerini gösterebileceklerini belirtiyor.
★★★
Gappi’ye ben de katılıyorum.
Söz konusu eğitimlerle şiddeti önleyici yollar bulunabilir, toplumsal cinsiyet eşitliği dilinin yaygınlaşması sağlanabilir.
Şehirlerdeki “Nar Elçileri”nin çoğaltılmasıyla, farkındalık arttırılabilir, dikkatler daha fazla bu konulara çekilebilir.
Medyadaki şiddet dili de biraz değiştirilirse, ucundan kıyısından bile olsa, ülkemizin kanayan bir yarasına karşı bizler de bir müdahalede bulunmuş oluruz.
Bir yanıt bırakın