Star Catcher Network, alçak dünya yörüngesindeki uydulara güvenilir ve bol miktarda güç kaynağı sağlayarak uzay operasyonlarını ilerletmeyi hedefliyor.
Uzaydan Dünya’ya enerji ışınlama fikri son zamanlarda popülerlik kazandı. Örnek olarak Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü (Caltech) uzay tabanlı güneş enerjisi üzerinde araştırmalar yürütüyor ve Dünya’ya güç iletimi yapabildiğini ortaya koydu. Bunun dışında, İngiltere merkezli bir şirket olan Space Solar, kablosuz güç iletim teknolojisinde önemli adım atarak 360 derece güç iletimi sağlayan sistemini gösterdi. Uzay tabanlı güneş enerjisinin en önemli avantajlarından biri, Dünya tabanlı sistemlerin aksine kesintisiz enerji sağlama yeteneği.
Türünün ilk örneği olacak
Sistem, güneş ışığından daha yüksek yoğunluklarda enerji sağlayarak, uzay araçlarının mevcut güneş panellerinde 5 ila 10 kat daha fazla güç üretmesine (150 kW’a kadar) olanak tanıyacak.
Yörüngede enerji ihtiyacı artıyor
Yüksek güç isteyen uzay uygulamalarına olan ihtiyaç hızla artıyor. Yörünge telekomünikasyonunda, bilgi işlemde, uzaktan algılamada, insan uzay uçuşlarında ve diğer uzay uygulamalarında yüksek güçlere ihtiyaç duyuluyor. Alçak dünya yörüngesinde uydu nüfusu 2030’a kadar 40.000’in üzerine çıktığında, Star Catcher güç gereksinimlerinde 840 MW‘a kadar artış öngörüyor. Mevcut uzay güç kapasitesi ise 10’lar MW düzeyinde.
Star Catcher’ın enerji şebekesi, uyduların yeteneklerini geliştirerek daha uzun süre çalışmasına ve paradan tasarruf etmelerine olanak sağlayacak. Teknolojiyi yer denemeleriyle doğruladıktan sonra, Star Catcher ticari operasyonlara başlatmadan önce 2025’in sonlarında yörüngede bir deneme gerçekleştirecek. Eğer teknoloji başarılı olursa, uydular sahip oldukları enerji kaynaklarıyla sınırlı kalmadan hizmet verebilecek.
Bir yanıt bırakın