Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – Gözlerini dünyaya açtığında takvimler 16 Mart 1927’yi gösteriyordu. Moskova’da dünyaya gelen Vladimir Komarov, daha küçük yaşlardan itibaren matematiğe özel bir ilgi duymaya başladı. Babası, ailenin geçimini sağlamak için düşük ücretli işlerde çalışıyor, Komarov ise üvey kız kardeşiyle birlikte hayata tutunmaya çalışıyordu. Tüm maddi zorluklara rağmen 8 yaşında ilkokula başladığında öğretmenleri ondaki sıra dışı durumun farkındaydı. Komarov matematiğe yalnızca ilgili değil aynı zamanda büyük bir sayısal zekaya da sahipti. Ancak 1939 yılına gelindiğinde Komarov’un da içinde olduğu milyonlarca kişinin hayatını değiştirecek ilk kurşun, kısa zamanda dünyayı bir kez daha etkisi altına aldı. İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte özellikle Doğu Avrupa’da başlayan yangın, kısa sürede Sovyetler Birliği’ne (SSCB) sıçradı, Komarov gibi birçok çocuk yalnızca bir kez geldikleri bu dünyada çocukluklarını erteledi. Komarov’un başına gelenler ise tarih sayfalarında büyük bir hüzünle kendine yer buldu.
HAVACILIĞA İLGİ DUYMAYA BAŞLADI
Almanya’nın 22 Haziran 1941’de Sovyetler Birliği’ni işgal etmek amacıyla başlattığı ve tarihin en büyük kara harekâtı olan Barbarossa Operasyonu ile birlikte küçük Komarov, okula veda etmek zorunda kaldı. Yetişkin erkeklerin cepheye gitmesi yüzünden oluşan iş gücü ihtiyacını karşılamak için çocukların çalıştığı bir çiftlikte kendine iş bulan Komarov, bu dönemde havacılığa da büyük bir ilgi duymaya başladı.
Havacılıkla ilgili dergileri ve fotoğrafları toplamaya başlayan Komarov, 15 yaşında havacı olma hayalinin peşinden gitmeye karar verdi ve Zhukovsky Hava Kuvvetleri Mühendislik Akademisi’ne adım attı.
Savaş döneminde okulu Sibirya’ya taşınan Komarov’un, tüm dünyayı yangın yerine çeviren savaşa verdiği ilk kurban babası oldu. 1945 yılında 20’li yaşlarının sonuna geldiğinde akademiden mezun olan Komarov, bir süre daha eğitim gördükten sonra 1949 yılında teğmen rütbesiyle Sovyetler Birliği Hava Kuvvetleri’ne katıldı.
KOZMONOTLUK YOLU AÇILDI
Hassasiyeti ve uzmanlığıyla ün kazanarak pilotluk becerilerini geliştiren Komarov, kısa süre içinde üstlerinin ilgisini üzerine toplamayı başardı. İkinci Dünya Savaşı bittikten sonra dünya, çift kutuplu sisteme geçmişti. Soğuk Savaş sürecinde ABD ile rakip olan SSCB, düşmanını şaşırtacak bir adım atmaya hazırlanıyordu. SSCB’nin hedefi uzaya çıkmaktı. Pilot olmaktan başka hiçbir şey düşünmeyen, hayatının geri kalanını havacılığa adamaya kararlı Komarov da bu amaçla test edilecek 3 bin pilot adayından biriydi.
Kozmonot olmak için elemelere katılan Komarov, oldukça nitelikli bir aday olsa da ilk etapta istenilen boy, kilo ve yaş sınırını karşılayamadığı için kozmonot olarak görev alacak ve tarihe geçecek az sayıdaki kişi arasına giremedi. Ancak ilerleyen dönemde seçilmiş adaylardan biri yaşadığı sağlık sorunları sebebiyle ameliyat geçirince Komarov’a kozmonotluk yolu kendiliğinden açılmış oldu.
İLK GÖREVİNDE KOMUTAN OLDU
4 Ekim 1957 tarihi ‘uzay yarışı’nın en önemli tarihlerinden biri oldu. Sovyetler Birliği, Sputnik 1 uydusunu başarıyla fırlattığını duyurarak ezeli rakibi ABD’yi şaşkına çevirmiş ve tüm dikkatleri üzerine çekmişti.
12 Nisan 1961’de Yuri Gagarin ile ilk insanı uzaya çıkarmayı başaran SSCB, 1963 yılında da uzaya adım atan ilk kadın Valentina Tereşkova’nın görevini başarıyla tamamlamasıyla rakibi ABD’ye bu alanda büyük bir fark attı. Artık sıra birden fazla insanın görev alacağı bir görevdeydi ve Komarov bu görevin komutanı olmaya hazırlanıyordu.
Takvimler 12 Ekim 1964’ü gösterdiğinde Komarov komutasında gerçekleştirilecek olan Voshod 1 göreve başladı. Görevde Komarov’a mühendis olan Konstantin Feoktistov ve doktor olan Boris Yegorov da eşlik ediyordu. Voshod 1 görevi başarıyla tamamlanmış Komarav ve ekibi, Lenin nişanı ile SSCB kahramanı nişanları ile ödüllendirildi. Komarov, başarısı sebebiyle albaylığa terfi ettirildi.
SOYUZ 1 VE TRAJİK SON
SSCB uzay programı her geçen gün vites yükseltiyor ve hedefini daha da ileri taşıyordu. Artık yeni hedef insanlı bir Ay göreviydi ve bu kapsamda Soyuz 1 programı başlatıldı. Soyuz 1 programında görev alacak isimler Komarov, Yuri Gagarin ve Aleksey Leonov olarak belirlendi. Ancak Soyuz 1 programı olması gerekenden hızlı ilerliyordu ve bu durum bazı aksaklıklara sebep olmuştu. Bunun nedeni, Soğuk Savaş yıllarında etkisini gösteren uzay yarışı nedeniyle ABD ile rekabet içinde olan Sovyetler Birliği’nin, Lenin’in doğum gününe özel bir kutlama yetiştirmek istemesiydi. Görev, hatalar ve eksikliklere rağmen gerçekleştirilecekti ve bu uçuşu Komarov idare edecekti.
23 Nisan 1967’de Soyuz 1, insansız bir uçuşla başarılı testi yapılmamış olduğu halde Komarov idaresinde yörüngeye fırlatıldı. Uçuşun başından itibaren ortaya çıkan ciddi arızalar, Soyuz 1’in insanlı uçuş için hazır olmadığını kanıtlamıştı. Yaşanan gelişmeler üzerine uzay aracının Sovyetler Birliği toprakları üzerinden geçtiği sırada indirilmesine karar verildi. Soyuz 1 atmosfere girdiğinde paraşüt sisteminde yaşanan arıza Komarov’un trajedisinin başlangıcı oldu. Komarov’un yedek paraşütünün ipleri de birbirine dolandığı için açılmadı. Deneyimli kozmonot, kilometrelerce yükseklikten yere çakılarak feci şekilde hayatını kaybetti.
‘AİLEME ONLARI SEVDİĞİMİ SÖYLEYİN’
Teknik arızalar ve iletişim kesintilerinin ortasında, Vladimir Komarov’un Soyuz 1’deki son anları hem dokunaklı vedalar hem de yürek burkan hüsranla doluydu. Komarov’un yer kontrolüyle kurduğu son iletişim sırasında söyledikleri aslında çoğu şeyin farkında olduğunu ortaya çıkardı.
Deneyimli kozmonot, son anlarında Yuri Gagarin ile kurduğu temasta soğukkanlılığını koruyarak, “Aileme onları çok sevdiğimi söyle. Kapsülün içindeki ısı artıyor. Yavaş yavaş bilincimi kaybediyorum” diyecekti. İlerleyen dönemde Türkiye’de bulunan ABD merkezli dinleme istasyonlarının, Komarov’un son anlarını kaydettiği ve “Beni bu berbat araca koyanlara lanet olsun” dediği de iddia edilecekti.
Komarov’un bedeninden geriye kalanlar
ADI AY’DA DA YAŞIYOR
Ölümünün ardından madalyalar ile ödüllendirilen Komarov’un bedeninden geriye kalanlar Moskova’ya defnedildi. Komarov’un adı 1971’de keşfedilen bir Asteroid’e ve Ay’daki bir kratere verildi. 1 Ağustos 1971 tarihinde Apollo 15 mürettebatı tarafından Ay yüzeyine bırakılan ve üzerinde hayatını kaybeden astronot ve kozmonotların adının yazıldığı alüminyum levhada Komarov’a da yer verildi.
Bir yanıt bırakın