ATO Başkanı Baran, yazılı bir açıklama yaparak Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bu yılın ilk çeyreğine ilişkin açıkladığı Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) rakamlarını değerlendirdi. Üretim yöntemiyle GSYH’nin ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 84,4 oranında artarak 4 trilyon 631 milyar lira, ABD doları bazında ise 245 milyar 464 milyon dolar olduğunu bildiren Baran, aynı dönem içerisinde yerleşik hane halklarının tüketim harcamalarının geçen yılın aynı dönemine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 16,2, devletin nihai tüketim harcamalarının yüzde 5,3, gayrisafi sabit sermaye oluşumunun ise yüzde 4,9 artış kaydettiğini belirtti. Söz konusu dönemde mal ve hizmet ithalatı yüzde 14 artarken, ihracatın yüzde 0,3 daraldığını da ifade eden Baran, şunları kaydetti:
“Dünya ekonomisi son yıllarda önemli bir sınav veriyor. Koronavirüs pandemisi, ardından Rusya-Ukrayna savaşı derken küresel ekonomi daralma sinyalleri vermeye başladı. Dünyanın en önemli ekonomileri arasında yer alan sanayi devi Almanya son iki çeyrekte üst üste daralma yaşadı ve resesyon sinyali olarak algılandı. Küresel ekonomideki bu gelişmeler, özellikle bizim ihracat pazarımız Avrupa’nın büyüme sancıları Türkiye’nin dış ticaretini olumsuz etkiledi. İçeride ise 6 Şubat depreminin ekonomiye yansımaları devam ediyor. Tüm bu yaşananlar Türkiye’nin iç tüketim ve ithalat yoluyla büyümesini sağladı. Dünyanın sisteminde sancıların yaşandığı bu dönemde bankaların kredi musluklarını sıkmasına rağmen iç potansiyeli harekete geçirerek büyümeyi devam ettirmek büyük başarıdır. Önemli bir seçim sürecini geride bıraktık. Türkiye genç dinamik nüfusu ile sürdürülebilir büyüme trendini devam ettirecek politikalar üretmek durumundadır. Seçimler de göstermiştir ki, istikrar ve güven üzerine inşa edilen Türkiye ekonomisi temelleri sağlam bir şekilde büyümeye devam edecek. Bugünden sonra iş dünyası olarak hükümetimizle birlikte Türkiye yüzyılını daha fazla yatırım, üretim, istihdam ve ihracatla sürdürerek, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele, cari açık gibi önemli konularda kararlı adımlar atacağından ve üretim ve büyümenin kesintisiz biçimde devam etmesini sağlayacak politikaları uygulayacağından şüphemiz yoktur.”
Bir yanıt bırakın