‘Ata’yı Dr. Eppinger zehirledi’ iddiası

Mert İnan –  Atatürk’ün ölüm nedeni bazı araştırmacılar tarafından gündeme getirilen ve tartışılan konuların başında geliyor. Söz konusu tartışmaları alevlendirecek arşiv belgelerine dayalı yeni bir çalışma ise Atatürk araştırmacısı gazeteci-yazar Yaşar Gürsoy tarafından kaleme alındı.

Gürsoy’un arşiv belgelerine dayalı polisiye roman olarak kaleme aldığı “Atatürk’ün Katilleri ve O Doktor” isimli eserde, Atatürk’ün alkole bağlı sirozdan ölmediği, Büyük Önder’in bizzat 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi kamplarında vahşi araştırmalar yürüten Avusturyalı Dr. Hans Eppinger tarafından zehirlendiği iddia edildi.

‘Türkiye’ye getirildi’

Atatürk’ün ölümüne, Dr. Eppinger’in yanlış tedavi yöntemlerinin neden olduğuna ilişkin iddiaları yeni arşiv belgeleri üzerinden gündeme getiren Gürsoy, Milliyet’e yaptığı açıklamada, “Dr. Eppinger, dönemin Sağlık Müsteşarı Dr. Asım Arar ve İçişleri Bakanı Şükrü Kaya tarafından Türkiye’ye getirilerek Atatürk’ün tedavisine yönlendiriliyor. Atatürk’ün doğal yoldan ölmediği, direkt olarak sirozla alakalı olmadığı ve sistematik olarak zehirlenerek öldürüldüğüne dair bulgular çok güçlü. Eppinger’in Atatürk’e sürekli cıvalı ilaç verdiğine dair yeni arşiv belgeleri de kitapta yer alıyor. Dr. Eppinger, Atatürk’ün odasına kurallara aykırı biçimde tek başına girerek sürekli cıvalı ilaç enjekte ediyor. Sirozdan ölen Romanya Kraliçesi’nin başucundaki isim de Dr. Eppinger” dedi.

Atatürk’e ilaç verilen enjektörlerden biri.

‘Cıvalı ilaç enjekte etti’

Kitaba konu edilen olay ve kişilerin yaşadıkları ya da yaşattıklarının belgelere dayalı olduğunu dile getiren Gürsoy şunları anlattı:

“Amaç ve niyet, bir ya da birkaç kişiyi zan altında bırakmak ve karalamak değil. Bir suikastın, en ince ayrıntısına kadar planlanmış bir katlin ve dolayısıyla katil ya da katillerin hunhar serüveni söz konusu. Dr. Eppinger’in Atatürk’ün odasına kurallara aykırı biçimde tek başına girerek cıvalı ilaç enjekte etmesi bile başlı başına şüpheli bir durum. Atatürk’e hastalığı sırasında halk arasında kocakarı ilaçları diye tabir edilen ürünler veriliyor. Bu tariflerin Macaristan ve İngiltere’den gönderildiğini ortaya koyduk. O tariflerden birini gönderen bir İngiliz kadının kimliği de kitapta yer alıyor. Hitler’in Atatürk’e gönderdiği filmin hikâyesi ile Atatürk’ü muayene için Florya Köşkü’ne özel uçakla gelen doktorun kimliğine de eriştik. Ayrıca Atatürk’ün dişçisinin 1948 yılında İsrail’in ilk cumhurbaşkanı olacak Haim Waizman ile bağlantısını arşivlerden ortaya koyduk. Atatürk’ün ölümüne dair yapılan araştırmaların tamamını derleyip kronolojik olarak sıralamanın yanı sıra yüzlerce yeni bilgi, onlarca yeni belgeyle gizemli ve hatta acımasızca planlanıp gerçeğe dönüşen bir suikastın perdesini araladığımı düşünüyorum. Dr. Eppinger, 1946’da savaş suçlusu olarak yargılanacağı zaman intihar ederek hayatına son veriyor.”

‘İlk kez gün yüzüne çıkardık’

Dr. Eppinger’in karanlık uygulamalarına da değinen Gürsoy şunları söyledi: “Dr. Eppinger, Hitler’in gözünün kan bürüdüğü yıllarda (1933-1944) yaptığı ölümcül deneylerle adından söz ettiriyor. Ölümlerinden kısa süre önce de Romanya Kraliçesi Marie, asrın lideri Atatürk, Yunan Başbakanı Metaksas ve Bulgar Kralı Boris’in teşhis, muayene ve tedavisinde bulunuyor. Hastalarının yüzüne tüküren bu cani, ölen kızına evinde otopsi yapıyor. Dr. Eppinger’in bilinmeyen vahşi uygulamalarına ilişkin bilinmeyen dokümanları ilk kez gün yüzüne çıkarmış olduk. Türkiye ve hatta dünyayı sarsan, siyasi ve askeri dengelerin tamamen rota değiştirmesine neden olan ölümün perde arkasındaki gizemli olayların zinciri birleştirildiğinde, Atatürk’ün gerçekten öldürüldüğüne inanmak mümkün görünüyor.”

Gürsoy’un iddiaları kitabında yer alıyor.

 

 

 

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*