Ozan Ömer Kadüker – Eski manken Deniz Akkaya’nın 16 yaşındaki kızıyla yaşadığı sorunlar, çocuk-ebeveyn ilişkinin nasıl olması gerektiğini tekrar gündeme getirdi. Bazı aileler, büyük bir sınav olan çocukluk ve ergenlik döneminde geri dönüşü çok zor hatalar yapıyor. İyi ebeveynlik adına, henüz gelişimsel sürecini tamamlayamayan çocuklara tüm yetki veriliyor. Bu durum “çocukerkil aileleri” ortaya çıkarıyor. Çocuğun merkeze alındığı bu ailelerde, onların her türlü talebine boyun eğiliyor ve sınırsız özgürlük tanınıyor. Çocuklarının istediği şeyi yapmadıkları için şiddet gören aileler bile var. Bu çocuklar arkadaşlarına da zorbalık yapabiliyor.
‘DÜNYA BENDEN İBARET’
Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Doç. Dr. Çiğdem Yektaş, “Günümüz ebeveynlik pratiği çocuğa olması gereken hakların çok ötesinde haklar vererek karar verme ve davranışlarının sonuçlarını göze alabilmekle ilgili tersine dönmüş asimetrik bir ilişki sunuyor. Bu çocuğa ‘Dünya ben ve benim isteklerimden ibaret’ mesajı vermekte” diyor.
Bu çocukların sürekli kendi isteklerini yaptırmaya çalışan bireylere dönüşebileceğine dikkat çeken Yektaş, “İyi ebeveynlik adı altında çocuğu koşullar ne olursa olsun memnun etme çabası var. Gücü elinde tutan, henüz gelişimsel sürecini tamamlayamamış, akran kabulü ve onayına sonuçları ne olursa olsun uyum sağlamaya çalışan, duygu ve davranış yönetimi zayıf bir çocuk. Burada yanlış olan, gücü elinde tutan değil gücü ona koşulsuzca veren aile. Terapi odalarımız, çocuğa verilen bu orantısız gücün sonuçları ve örnekleriyle dolu” ifadelerini kullanıyor.
AİLELER NE YAPMALI?
Ergenlikte yaşanan pek çok krizin önceki ebeveyn tutumlarıyla ilişkisi olduğuna dikkat çeken Yektaş’ın ailelere önerileri şöyle:
Sınır algısı ve sorumluluk verme çocuklarda çok erken yaşlarda okul öncesinde geliştirilmeli. Çocuklara karşılaştıkları engellenme durumları ve istekleri karşısında davranışlarının sonuçlarıyla karşılaşmaları ve sonuçlarını deneyimleme imkânı vermemiz gerekiyor.
Sorumluk verirken ve davranışlara sınır koyarken kriz gelişmeden davranışlarının olası sonuçları ve gelecek yaptırımları baştan konuşmak, uygunsa davranış için seçim hakkı verebilmek ve çocuğun bu süreçte yaşayabileceği öfke üzüntü hayal kırıklığı gibi duygularına karşı empatik ve kapsayıcı bir tutum sergilemek ancak uygulanacak sonuç ve yaptırımlarda net tutarlı olmak gerekiyor.
Çocuklarda ‘hayır’ dayanabilme, olumsuz duyguları tolere edebilme gücünü geliştirmek zorundayız.
Kriz durumlarında kendi davranışlarınızı ve altındaki gerçek motivasyonları mutlaka değerlendirin.
DUYGUSAL İNİŞ ÇIKIŞLAR YAŞIYORLAR
Altınbaş Üniversitesi’nden Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen ise ergenlik çağında sorunlarla başa çıkma yöntemlerini şu şekilde sıralıyor:
Ergenlik, gençlerin duygusal iniş çıkışlarının sıkça yaşandığı bir dönemdir. Bir an neşeli olabilirlerken bir sonraki an hüzünlü veya sinirli olabilirler. Bu tür duygusal dalgalanmaların normal olduğunu bilmeliyiz. Ebeveynler olarak, gençlerin bu duygusal “roller coaster”ının bir parçası olduğunu kabul etmeli ve anlamaya çalışmalıyız.
Samimi bir şekilde konuşmak, aramızdaki bağları güçlendirir. Birlikte gülmek, aradaki duvarları yıkar.
Onlara sevgiyle ve net bir şekilde kuralları açıklamak, işleri daha kolay hale getirir.
DENİZ AKKAYA, KONUYLA İLGİLİ AÇIKLAMALARINI SÜRDÜRÜYOR
‘VELAYETİNİ ALMAYA ÇALIŞIYOR’
Eski manken Deniz Akkaya, kızı A.Ö. (15) tarafından saldırıya uğradığını iddia etmiş, Akkaya’nın, “Beni balkona kilitledi. Polis kurtardı” açıklamasının ardından A.Ö., devlet korumasına alınmıştı. Takipçilerinin kendisini eleştirmesi üzerine video yayımlamaya devam eden Akkaya, kızıyla ilgili şikayetlerini sürdürdü.
BABASINI SUÇLADI
Babası Muzaffer Akkaya’nın torununun velayetini almak istediğini ancak buna izin vermeyeceğini söyleyen Akkaya, aile büyüklerinin kızına şiddet uyguladığını öne sürdü. X hesabından açıklama yapan Akkaya, şu ifadeleri kullandı: “Ben bugün bu konuyu sakince aramızda kapatıp, adı ergenlik olan bu sorunu çözmek için profesyonellerle konuşmaya niyet etmiştim. Fakat barodan kızıma atanan ve babama giden avukat, babamı bana dava açmak için ikna etmiş. Benim avukatıma, babamın benim kızımın velayetini alması için vekalet vereceğini söylemiş. Aklıselim aile bireylerimiz, kuzenim, babamı arayarak benim ve kızımın çok zarar gördüğünü söyledi ve babamı defalarca uyardı. Kuzenim, ‘Deniz ile kızı sorunlarını çözerler, siz ne yapmaya çalışıyorsunuz?’ dedikçe babam, ‘Deniz’i hapse attıracağım’ dedi.”
Teyzesinin kızına şiddet uyguladığını da söyleyen Akkaya, “İşin bir de teyzem boyutu var. Annem öldüğünden beri, teyzem babamla birlikte yaşıyor. Bizi de dayak atarak büyüttü. Nörolojik sorunları olduğunu düşünüyorum. Geceleri çığlıklar atarak uyanırdı. Teyzem, iki defa kızımı boğmaya kalktı. Kızım dedesine gitmek istemiyor çünkü evde onu kötü cezalar bekliyor” dedi.
DARP İDDİASI
A.Ö.’nün yaşananları anlattığı ifadesi de ortaya çıktı. A.Ö. ifadesinde “27 Mayıs günü okuldan erken çıktım, annem taksiyle gelmemi istedi. Üzerimde nakit para olmadığı için eve geç geldim” dedi. Annesinin kendisine tokat atıp hakaret ettiğini anlatan A.Ö. “Çantamdaki termosu bana fırlattı ve çenemi yaraladı” ifadelerini kullandı. Babasıyla yaptığı tatil planını öğrenen annesinin daha da sinirlendiğini söyleyen A.Ö., annesinin, kafasını tekmelediğini iddia etti.
AKKAYA GÖNDERMEMİŞ
Akkaya, kızı için “Burnu sürtsün diye ben gönderdim Çocuk Esirgeme’ye” demişti. Ancak sürecin kolluğun bildirimi üzerine başladığı öğrenildi. Milliyet’in edindiği bilgiye göre, olayın emniyete yansımasının ardından kolluk kuvvetleri ilgili birimleri harekete geçirdi. Böylece A.Ö. koruma altına aldı. ● ANKARA Milliyet
Bir yanıt bırakın