ABD, Türkiye’yi kaybetti.
Kamuoyu için uzun zamandır en büyük düşmanımız ABD.
Sokak, Washington’ın bölgeye dair planları arasında Türkiye’nin bölünmesi olduğunun farkında.
Bu saatten sonra Türkiye’de, ABD ile ilişkileri düzeltmek bir seçim vaadi olamaz.
Geçmişte Türkiye için NATO bir güvenceydi, bugün NATO için güvence olan ülke Türkiye.
Abarttığımı zannetmeyin, bu hafta Wall Street Journal, tüm Avrupa ordularının içler acısı halini yazdı.
Durumları tam bir facia!
***
İngiltere’nin elindeki 227 tankın ancak 40’ı savaşa hazır, 157 tanesi 30 günde savaşa hazır olabiliyor,
kalan 30 tankın durumu daha da kötü.
Almanya’nın Batı ve Doğu diye ayrı olduğu zamanda
asker toplamı 800 bindi,
bugün 180 bin askeri var.
Soğuk Savaş döneminde sadece Batı Almanya’da 7 bin tank vardı, bugün Almanya’nın 200 tankı var, sadece
100’ü savaşa hazır.
Tüm Almanya’nın savaş cephanesi stoğu 2 günlük, bugün cephane üretseler, cephanelikleri özelleştirdikleri için yerleri de yok.
Hollanda son tank birliğini 2011’de lağvetti.
Bir ada ülkesi olan Danimarka’nın denizaltı, ağır topçu ve hava
savunma
sistemi yok.
Fransa’nın obüs sayısı 90’dan az.
Bu saydığım orduların en büyük sorunu aslında silah ve cephane durumları değil, paslanmış, parçalanmış, olmaları.
Almanya, ordu içerisindeki Neo-Nazi yapılanmalarla uğraşıyor, Fransa’da ordu sonuna kadar siyasetin içerisinde, Macron’a iki kere istifa çağrısında bulundular. İngiltere asker bulmakta zorlanıyor.
Tüm bunlar olurken
ABD, Avrupa genelindeki
asker sayısını 20 bin azalttı
ve 80 bin kişi kaldı.
Ayılıp, bayıldıkları İsveç’in ordusu toplam 20 bin kişi sonuçta.
Türk Silahlı Kuvvetleri olmasa NATO, kağıttan kaplan bile değil tüm Avrupa genelinde…
***
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, terör örgütünün Suriye koluyla ABD arasındaki ortak tatbikata tepki gösterdi dün.
Washington’a bu mesajı biraz açarak yazmak lazım.
İlk dikkat etmeleri gereken konu, açıklamanın Dışişleri tarafından değil Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılmış olması.
ABD de gayet iyi biliyor ki, Mazlum Abdi konvoyunda yer alan ABD askerlerinin rütbeleri, isimleri, cephane durumları bile Türkiye’nin elinde.
Türkiye gayet iyi biliyor ki, Washington, Barzani Ailesi’yle beraber Kürdistan kurma fikrinden vazgeçip, terör yamağı Mazlum Abdi liderliğinde bir PKK terör devleti kurmaya çalışıyor. ABD medyasında, Barzani Ailesi hakkında çıkan haberlerin kaynağı da Pentagon.
Türkiye’nin bu duruma seyirci kalacağını düşünmek ya da Suriye’deki 900 kadar ABD askeriyle caydırıcı olduğunu zannetmek ne büyük bir hata. Belki canlarını acıtacak ama Türkiye müttefik gibi davranmayı sürdürdüğü
için Suriye’de durabiliyor
o 900 kadar ABD askeri.
***
Teröristten ordu çıkarmaya çalışma fikri iyi bir fikir değil, ABD bunu deniyor.
NATO’nun savunması için Türkiye’ye göbekten bağlı olduğun bir dönemde Türkiye’ye F-16 satmamak da doğru bir karar değil.
Ama tüm kararlar arasında en kötüsü Türk halkını, sokağı, kaybetmiş olmayı umursamayan halleri.
Bunun bedelinin ne kadar ağır olacağını, karakteri olmayan, pragmatizm üzerine kurulu kafalarıyla bile anlayamadılar halen.
Büyükelçi Flake, Türkler, Yunanlılarla da az daha savaşacaklardı ama şimdi iyi olma yolundalar, bizimle de aynısı olur zannediyorsa yanılıyor.
Türk halkı, İzmir’e gelen Yunan Ordusu’nu ABD’nin Missouri zırhlısının koruduğunu, Çekiç Güç’ün 1990’larda terör örgütüne yardım ettiğini falan hiç unutmadı. Bu yüzden Yunanistan ile yeniden dost
olabiliriz ama ABD’nin, Türk halkının desteğini ve güvenini kazanması için önce gerçek bir müttefik gibi davranması gerekiyor. Bunun yolu da Türkiye haritası üzerinde fikir jimnastiğini bırakmaktan, terör örgütleriyle iş tutmayı bırakmaktan geçiyor.
ABD Büyükelçisi’nin Türkiye’nin, bir gün müttefik gibi davranmaktan vazgeçebileceği seçeneğini de düşünmesi lazım.
Bir yanıt bırakın