Hande Atılgan – Batı Nil Virüsü’nün, sadece İstanbul’da, çift basamaklı sayılarla vakaya sebep olduğu iddiaları ortaya atılırken, Sağlık Bakanlığı 22 Ağustos’ta yaptığı bilgilendirmede, 2024 başından beri yalnızca 6 vakanın görüldüğünü duyurdu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sağlık Daire Başkanı Önder Yüksel Eryiğit, sivrisinek popülasyonu yüksek olduğu için İstanbul’daki riskli bölgeleri açıkladı: “Ümraniye, Beylikdüzü, Arnavutköy, Eyüpsultan, Başakşehir, Esenyurt, Avcılar, Küçükçekmece ve Büyükçekmece.” Batı Nil Virüsü’nde yükselen salgın endişesini uzmanlara sorduk.
‘10 civarında vaka var’
İstanbul Tabip Odası Başkanı Osman Küçükosmanoğlu, “Batı Nil Virüsü’nde tüm Türkiye’de özellile İstanbul’da görülen vakalar var. 10 civarında vaka olduğu bilgimiz var. Salgın diye nitelenecek bir durum yok şu anda. Daha önceki yıllarda olduğu gibi riskli bölgelerden, afrika gibi, seyahat edip gelenlerin daha dikkat etmesi gerekir. Şu an her enfeksiyon kadar radarımızda, gündemimizin en ön sırada olan bir konu değil” diye konuştu.
‘Mücadele zor’
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) Başkanı Prof. Dr. Bülent Kılıç, da vaka izleminin doğru yapılmadığını eleştirerek şöyle konuştu:
“Vakaların yüzde 20’si enfeksiyon bulguları veriyor, büyük ihtimalle enfekte olan nüfusun büyük bölümü atlanıyor. Sırf bulunan vakaların çevresi bile taransa, her vakanın etrafında 3-4 tane hafif semptomsuz kişi bulacağız. Tek yapılması gereken hastaların bulunması ve tedavisi de değil; sorunun sebebi olan sivrisinek kaynağının çözülmesi gerekiyor. Bakanlık bazı hastalıkların verisini açıklamaya korkuyor, bu insandan insana geçmediği için çok korkulması gerekmiyor ama sivrisineklerle mücadele zor. Her sivrisinek taşıyıcı olmasa da sulak alanlarda yaşayan riskli kişiler sivrisinekleri uzak tutmak için bireysel tedbirleri almalı.”
‘Poliklinik yoğunluğu arttı’
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Başkanı Türkü Yağmur Nehir, kendilerine gribal semptomlarla başvuran bazı hastaları hastanelere yönlendirmeye başladıklarına dikkat çekerek, şüpheli vakaların çoğunun yurtdışı seyahatleri yapanlar olduğunu kaydetti. Nehir, “Virüsle ilgili sıkıntımız hala Kovid vakalarının yoğun olması ancak bunların test-tanıya gitmiyor oluşu. Yapabildiğimiz taramalar yok. Ateşli, hafif ishalli olan, hafif öksürükle gelen vakalarda artış var. Polikliniklerimizin yüzde 20’si böyle hastalardan oluşuyor. Sadece viral hastalık var diyebiliyoruz, ayırıcı tanı yapamıyoruz” dedi.
Avrupa ve ABD’de de etkili
ABD ve Avrupa’da da batı nil virüsü vakalarında artış gözlemleniyor. Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) temmuz ayı sonunda kıtadaki 8 ülkede 69 vaka görüldüğünü bildirdi. Yunanistan, İtalya ve İspanya’da ise virüs kaynaklı 8 ölüm kayda geçti. ABD’de de 26 eyalette 100’den fazla vaka kayda geçti.
Ani başlayan semptomlara dikkat
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Zoonotik ve Vektörel Hastalıklar Dairesi Başkanlığı’nın verdiği bilgiye göre; batı nil virüsü insanlarda nörolojik hastalıklara ve ölümlere neden olabilen, insanlara sıklıkla enfekte sivrisineklerin sokması ile bulaşan viral bir hastalık olarak tanımlanıyor. Riskli dönemi haziran-ekim ayları olan hastalığın etkeni, kuşlardan sivrisineklere, oradan da insanlara bulaşan bir RNA virüsü. Sivrisinekler yoluyla insanlara bulaşan hastalık, insandan insana direkt ya da temasla geçemediği için bulaşın son noktası oluyor. Kuluçka süresi 3-14 gün olan hastalık, “ani başlayan ateş, baş ağrısı, halsizlik, kas ağrıları, bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal, cilt döküntüsü, kas titremesi ve kasılmalar, uyku hali” belirtilerini veriyor.
Isırıktan sonra da korunmak mümkün
Sağlık Bakanlığı, 2022’de vektör sivrisineklerle taşınan Batı Nil Virüsü enfeksiyonu üzerine tedbir için bir rehber hazırladı. Rehber, sivrisinek üreme alanı ve yurtdışı seyahatlerinden dönen kişilerin takibi için uzmanlara yönelik uyarılar içerdi. Öte yandan uzmanlar, alınacak bireysel önlemlere dikkat çekiyor. Uzmanların yaptığı uyarılar özetle şöyle:
■Sivrisineklerin aktif olduğu saatlerde (güneş battıktan sonra) açık alanda fazla kalınmamalı, kalınması halinde kapalı giysiler giyilmeli;
■Konaklamak amacıyla kliması olan veya sineklik olan kapalı yerlerde kalınmalı, yoksa cibinlik kullanılmalı;
■Yalnızca ruhsatlı sivrisinek kovucular kullanılmalı, bunlar da 2 aydan küçük çocuklardan uzak tutulmalı ve kovucular, güneş koruyucuların üzerine kullanılmalı;
■Ev yakınlarında bulunan lastik tekerleklerden, teneke kutulara, boş saksılardan, yalaklara sivrisinek oluşturma riski bulunan küçük su birikintileri kurutulmalı ya da düzenli su değişiklikleriyle bakılmalı,
■Vektörler, çocuklar ve bağışıklık sistemi bozukluğu çeken kişilerde ciddi reaksiyonlar doğurabileceği için sivrisinek ısırığından kaçınılmalı, bunun yapılamadığı durumda da ısırık alanı temizlenmeli, soğuk kompres uygulanmalı, kaşıntıyı azaltmak için karbonatlı su ve bazı antihistaminik (alerjik reaksiyonların etkisini azaltan) kremler kullanılmalı.
Bir yanıt bırakın