Ölüme yollasın diye 18 yaşını beklemişler! Öz annesini idam etti

Derleyen: Can Şişman / Milliyet.com.tr – Karşısındaki kadın annesiydi ve yıllarca kendisine söylenen yalanın aksine yaşıyordu. Annesinin gözleri kapalıydı. 6 yaşından beri onu hiç görmemişti. Yıllardır öldüğünü zannettiği bu kadınla 13 yıl sonra ilk defa karşı karşıyaydı. Ancak bu bir araya geliş çok uzun sürmeyecekti. İçlerinden biri son kez hayattaydı. Birazdan annesinin ayaklarının altındaki sandalyeyi tekmeleyecek ve onu bizzat ayaklarıyla ölüme yollayacaktı. 19 yaşındaki genç kadının yaşamak zorunda kaldığı dram dünya basınının gündemine oturacaktı.

ANNE VE BABASINI SON GÖRÜŞÜ

6 yaşındaki küçük kız, sürekli kavga eden anne ve babasıyla aynı evin içinde oyuncaklarıyla oyunlar oynuyordu. Annesi ve babası sürekli tartışıyor, o ise aralarındaki kavganın sebebini anlamaya çalışsa da konuşulanlardan hiçbir şey anlamıyordu. Anne ve babası arasındaki kavga gün geçtikçe daha da şiddetleniyordu. Kadın boşanmak istiyor, adam boşanmayı kabul etmiyordu. Ancak adamın yaptıkları sadece bunlarla sınırlı değildi. Eşi Maryam Karimi’ye gerek sözlü gerekse fiziksel tacizde ve zorbalıkta bulunuyordu. Kadın özgürlüğü seçip hayatına kızıyla birlikte devam etmek istese de kocasının boşanmaya yanaşmaması nedeniyle zor durumdaydı. İkilinin aslında çoktan sonlanması gereken evliliklerine tanıklık eden 6 yaşındaki kız henüz ebeveynleriyle son kez göz temasında bulunduğunun farkında değildi. 2009 yılında İran’ın Hazar Denizi kıyılarındaki bir bölgede Karimi ailesi aslında son kez anne, baba ve çocuk olarak bir aradaydı. Bir sonraki gün içlerinden biri ölmüş olacaktı.

YILLARCA PSİKOLOJİK VE FİZİKSEL ŞİDDET UYGULADI

Adı Maryam Karimi… Babası Ebrahim aynı zamanda onun hayattaki tek akrabası. 6 yıllık evliliği boyunca bir kez olsun yüzü gülmeyen Maryam Karimi, çektiği çilenin sona ermesi umuduyla en sonunda babasından yardım istedi. Babası Ebrahim, torunu nedeniyle kızını ve damadını bir araya getirmek ve ikilinin aralarındaki anlaşmazlığı barışçıl yöntemlerle çözmek istedi. Ancak inatçı damadı asla geri adım atmadı. Boşanmak isteyen eşi Maryam Karimi’nin ve onun babası Ebrahim’in hiçbir talebine olumlu yanıt vermedi.

Baba ve kız kara kara düşündü. Kızının çektiği çileye yakından tanıklık eden baba Ebrahim, kızının vücudundaki fiziksel şiddet izlerini görünce kararını verdi. Maryam Karimi ve babası Ebrahim, kadının kocasını öldürme planları yaptı. İkilinin yaptığı plan şuydu: Kadın, kocasını öldürecek ve küçük kızıyla babasını yanına alıp başka bir şehire taşınıp izlerini kaybettireceklerdi. Bu planın ilk aşaması başarılı oldu. Baba ve kız, cinayeti işledikten sonra yakalanmamak için hızlıca harekete geçtiler. Ancak çabaları yakalanmamak için yeterli olmadı.

13 YIL SONRA BİR ARAYA GELDİLER

Bir müddet 6 yaşındaki küçük kız, babasının ailesinin yanına taşındı. Henüz hiçbir şeyin farkında değildi. Kaldığı yeni evde babaannesi ve büyükbabası vardı. O evde neden olduğunu bir süre anlayamadı. Annesi ve babasının nerede olduğunu babaannesi ve büyükbabasına soruyor ancak onlardan hiçbir cevap alamıyordu. Soruları yanıtsız bırakıldıkça daha da içine kapanıyor, yaşanan durumu çözmeye çalışıyordu.

Küçük kızın kafasındaki soru işaretleri ancak aylar sonra ortadan kalkacaktı. Bir gün babaannesi ve büyükbabası onu karşısına aldı. Anne ve babasının artık yaşamadığını, ikisinin de hayatını kaybettiğini açıkladı. Şaşkın ve üzgündü. Gözyaşlarına boğulan küçük kız anne ve babasının öldüğünü kabul etmesi yıllarını aldı. Halbuki işin aslı daha başkaydı. Küçük kızın babası ölmüştü ancak annesi hâlâ hayattaydı. Kızın annesiyle kısa bir an bile olsa tekrar bir araya gelmesi ancak 13 yıl sonra gerçek olacaktı.

ANNESİNİ ÖLÜME YOLLAYACAK KİŞİ KENDİSİYDİ

Maryam Karimi ve babası Ebrahim, yakalandıktan sonra Reşt’teki cezaevine gönderildiler. İkili tam 13 yıl boyunca hapis yattılar. Serbest bırakılmak isteseler de bu fikrin çok da gerçekçi olmadığının farkındaydılar. 22 Şubat 2021 tarihine kadar cezaevinde kalan baba ve kız için bu tarih bir dönüm noktasıydı. İkilinin idam cezasına çarptırıldığı açıklandı. İkili için artık karar verilmişti. Baba ve kız idam edilecekti. Oğullarını öldüren gelinleri ve dünürlerinin aldığı cezayı duyan ve babanne ile büyükbaba, bir kez daha torunlarına önemli bir açıklamada bulundu.

Torunları artık 19 yaşında genç bir kadındı. İkili yıllar önce torunlarına anne ve babasının öldüğünü söylemişti ama bu bir yalandı. Yıllarca bir yalana inanan 19 yaşındaki kadına bu kez her şeyi tek tek itiraf ettiler. Artık bir yetişkin olan genç kadın duydukları karşısında inanamadı. Annesi ve dedesi, babasını öldürmüş ve ikisi de idam cezası almıştı. Ancak genç kadını dehşete düşürecek başka bir olay daha vardı. Annesini ölüme yollayacak kişi bizzat kendisiydi.

KIZININ İDAMINI İZLEDİ, SONRA O DA ÖLDÜRÜLDÜ

İran’daki rejime göre bir katilin cezasını devletten daha çok cinayet kurbanlarının yakınları kararlaştırıyor. Ailelere intikam için ‘kısas’ ya da ‘göze göz’ mü gibi soru ve seçenekler sunuluyor, katili bağışlamak isteyenlere ‘kan parası’ almak isteyip istemedikleri soruluyor. Katili affetmeyi seçenler ‘kan parası’ alıyor ve bu seçenek ekonomik durumlar düşünüldüğünde daha popüler bir seçenek olarak dikkat çekiyor. ‘Kısas’ta ise geriye kalan akrabalar vicdani yükü büyük bir baskı altına giriyor. Babası dışında hiçbir akrabası olmayan ve kocasını babası Ebrahim ile birlikte öldüren Maryam Karimi’nin durumunda kararı verebilecek ya da uygulayabilecek tek kişi ise 19 yaşındaki öz kızıydı.

Annesinin yaşadığını idam tarihinden hemen önce öğrenen genç kadın, sebebi bilinmeyen bir şekilde aylar süren bekleyişten sonra geçtiğimiz aylarda annesini ölüme yollayan kişi oldu. Reşt’teki hapishanede bir sandalye üzerinde gözleri kapalı bir halde ölümü bekleyen Maryam Karimi, göz teması kuramadığı kızının karşısında hayata veda etti. 19 yaşındaki genç kadın, sandalyeyi tekmeledi ve anne Maryam Karimi’nin cansız bedeninin darağacından sallanmasını sadece kızı değil, aynı zamanda hapishanede mahkum olan babası Ebrahim de izledi. Kızının ölümüne özellikle tanıklık etmesi istenen Ebrahim de bu olaydan kısa bir süre sonra, 2022’nin haziran ayında aynı hapishanede idam edildi.

İran İnsan Hakları Örgütü’nün (IHR) 2021 raporuna göre Ocak 2021’de 31, Şubat 2021’de 37, Mart 2021’de 17, Nisan 2021’de 26, Mayıs 2021’de 22, Haziran 2021’de 11, Temmuz 2021’de 53, Ağustos 2021’de 27, Eylül 2021’de 43, Ekim 2021’de 27, Kasım 2021’de 28 ve Aralık 2021’de en az 8 olmak üzere 330’u aşkın kişi idam edildi. Bunlar içerisinde en az 15 kadının idam edildiği belirtilirken, 8 kişinin politik gerekçelerle, 158 kişinin cinayet nedeniyle, 121 kişinin ise uyuşturucu kaçakçılığı sebebiyle idam edildikleri duyuruldu.

‘KURBAN OLMAKTAN ÇIKIP CELLADA DÖNÜŞÜYORLAR’

İngiltere merkezli Daily Mirror gazetesine konuşan IHR direktörü Mahmood Amiry-Moghaddam, İran’daki yargı sisteminin kurbanları cellatlara döndüştürdüğünün altını çizdi. “İran’daki ceza kanunları sadece insanlık dışı ve barbarca İdam,cezalara sahip olmakla kalmıyor, aynı zamanda toplum içindeki şiddeti de körüklüyor” ifadelerini kullanan IHR direktörü, “Yapılan şey idamın sorumluluğunu cinayet kurbanının ailesinin omuzlarına yüklemektir. Kurban olmaktan çıkıp cellada dönüşüyorlar” dedi.

Maryam Karimi ve babası Ebrahim’in idamları için kadının küçük kızının 18 yaşını doldurmasının beklendiğini hatırlatan Mahmood Amiry-Moghaddam, “Kurbanlar eğer intikam talep etmediği takdirde psikolojik baskı uygulanıyor ve kendilerini suçlu hissettirmeleri sağlanıyor. İdam cezası yerine ‘kan parası’nı seçmek isteyenlerin sayısı ise çok daha fazla” diye konuştu. ‘Kısas’ cezasının insanlık dışı, vahşi ve zalimce olduğunu vurgulayan gazeteci Aram Bolandpaz ise şunları söyledi: “Okullarda süren beyin yıkama, aşırı cezalar ve ataerkil rejim gibi sebepler Maryam’ın kızının, annesini idam etmenin bir zafer olduğunu düşünmesi için yetiştirildiğini ortaya koyuyor.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*