Hayatımıza hemen her dönemde yeni kavramlar giriyor.
Son yılların en dikkat çekeni kavramlarından biri de “mesleksizlik.”
Diploma ile meslek sahibi olunacağını sandık, yanılgıların en büyüğünü yaşadık. Ülkemizin dört bir yanını üniversitelerle donattık, diplomalı sayısı artıkça, üretimin ve kalitenin de artacağını, işsizliğin yok olacağını, ülkemizin hızla kalkınacağını düşündük. Tam tersi oldu.
10 milyona yakın üniversite mezunumuz ya işsiz ya da öğrenim gördüğü alanla hiç ilgisi olmayan işlerde çalışıyor!
Tarım ve turizm ülkesiyiz ama meslek liseleri içerisinde en azı onlar.
Sanayide ileri teknolojiyi yakalamaya çalışıyoruz ama meslek liselerimizin çoğu çağın çok gerisinde.
En vahimi de meslek liselerinde meslek adamı yetiştirme yerine öğrencilerini üniversitelere yönlendirdik. İyilik yapıyoruz derken mutsuzluğun en büyüğünü yaşattık. Teknik eleman olarak kalsalar rahatlıkla iş bulabilecekken üniversite sınavlarında perişan oldular, hiç istemedikleri bölümlere yöneldiler, işsizliğe mahkûm oldular. Meslek liseliler, ‘katsayı zulmü’nden kurtulunca güya daha daha mutlu olacaklardı, tam tersi yaşandı…
Mesleki eğitim politikası?
Herhangi bir mesleki eğitim politikamız var mı?
Bilen, duyan varsa ne olur bize de anlatsın…
Dünya genelinde okula başlayan tüm öğrencileri üniversiteye yönlendiren ve eğitim sistemini ona göre dizayn eden bir başka ülke zor bulursunuz.
Gelişmiş ülkelerin çoğunda beyaz yakalılar kadar mavi yakalılar da çok önemlidir. Bu yüzdendir ki öğrencilerin üçte biri üniversiteye, üçte ikisi mesleki okullara yönlendirilir. Zaten pek çoğunun tercihi de o yöndedir.
Yurt dışında okulları gezerken girdiğim her sınıfta ileriye yönelik beklentilerini, hedeflerini ve tercihlerini de sorarım.
En gelişmiş ülkelerde bile sınıfın yarıdan fazlasının tercihi üniversiteden yana değildi!.. Meslek yelpazesi onlarda o kadar geniş ve yapılan her iş, edinilen her meslek o kadar değerli ki kimse diploma ya da etiket peşinde koşmuyor! Sevdiği işi yapmaya çalışıyor.
Sanayiciler ne diyor?
Turizm, tarım ve diğer hizmet sektörleri gibi sanayicilerimiz de kalifiye eleman konusunda fazlasıyla muzdaripler.
İşte gelinen son nokta:
Türk sanayisinde ara eleman bulmakta sorun yaşandığını söyleyen sanayiciler, gençlerin fabrikada çalışmak yerine masa başı iş veya memurluk istemelerinden dert yakınıyor.
Sanayi alanında yaşanan eleman sorunu giderek artıyor.
Hal böyle olunca her geçen yıl şiddetini giderek artıran ara eleman sorunu Türk sanayisi açısından büyük bir riske dönüşüyor.
Konuyla ilgili çeşitli çalışmalar yürütülse de çare olabilmiş değil.
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar son dönemde meslek liselerinin asıl amaçlarını yerine getiremez hale geldiğini vurguladı. Meslek liselerine teşvikin daha çok olması gerektiğini belirten Yorgancılar, “Ülkemiz özelinde, sorunun kaynağını meslek liselerinin nicelik ve nitelik açısından yetersiz olması ile gençlerimizin hâlâ fabrikalarda veya teknik personel olarak çalışmak yerine masa başında veya kamuda çalışmak istemelerinde görüyoruz. Bu döngüyü kırmak için çocuklarımızın uygulamalı eğitimlerle meslek edinmelerini sağlayan mesleki ve teknik liselerin teşvik edilmesini çok önemsiyoruz” diye konuştu. “Mesleksizlik” sorununun bir an önce çözülmesini isteyen Yorgancılar, “Organize sanayi bölgelerinde ihtiyaçlar doğrultusunda ilgili alanlarda nitelikli meslek liselerin açılması, mesleki ve teknik liselerde öğrenim gören öğrencilere, üniversite öğrencilerine olduğu gibi burs verilmesi, meslek lisesi mezunlarının kendi branşında sanayide çalışması durumunda SGK ve gelir vergisi oranında yüzde 25 indirim yapılması, meslek lisesi mezunlarının askerlikten muaf tutulması, ilgili kesimlerce Eğitim-Üretim Şurası gerçekleştirilerek, ortak akılla önerilerin toplanması gerektiğini düşünüyoruz. Sürdürülebilir üretim ve kalkınma adına mesleksizlik sorununun bir an evvel çözülmesini ümit ediyoruz” dedi.
Özetin özeti: Meslek lisesi, memleket meselesi demekle iş bitmiyor. Bu konuda politika üretip, taşın altına el koymak da olmazsa olmazlarımızdan biri haline gelmeli…
Bir yanıt bırakın