Emekli noter başkatipi Esin Eren, 50 yaşından sonra kendini dünyayı gezmeye adadı.
Onlarca ülke gezen ve hala da gezmeye devam eden Esin Eren, gittiği ülkelerin kültürünü görmenin, o kültürün içine girmenin bambaşka bir duygu olduğunu söyledi.
“50 yaşını geçtikten sonra hızlı bir şekilde gezmeye başladım”
En çok trenle gezmeyi sevdiği söyleyen Eren, “70’e yakın ülke gezdim. İlk uzun soluklu yolculuğum 20’li yaşlarda işçi olarak Almanya’ya giderken Sirkeci’den Münih’e kadar uzun bir tren yolculuğuydu. Sonraki yıllarda yoğun çalışma temposundan dolayı gezmeye fırsatım olamadı. 1993 yılında Mallorca’ya gitmiştim. 50 yaşını geçtikten sonra hızlı bir şekilde gezmeye başladım. Ben demir yolları çalışanı bir kişinin torunuyum. 4 yaşına kadar demir yolları lojmanlarında büyüdüm. Trenleri ve trenle yolculuğu çok seviyorum. Gezilerimin çoğunu trenle yaptım. Almanya’ya gittim.
“Gezmeyi çok seviyorum”
Orada 3 ay kalarak bütün Avrupa’yı trenlerle gezdim. Trenlerle gezmek bana çok daha büyük zevk veriyor. Trenler bizzat şehirlerin içerisinden geçtiği için onların nasıl yaşadıklarına tanıklık edebiliyorsunuz. Gezmeyi çok seviyorum. Artık gezgin gibi oldum. Turlarla bir kere gittim. Rusya’ya gitmiştim. 12 günlük Volga Nehri turuydu. O turda Ermitaj Müzesi gezimiz, diğer kadınların alışveriş tutkusu yüzünden çok kısa sürdü. Ondan sonra tek başıma gezmeye karar verdim. Bazen de arkadaşlarımla geziyorum. Yeşil pasaportum olmamasına rağmen vizelerde de bir sıkıntı çıkmadı. 20’li yaşlarda 3 yıl Almanya’da çalıştım. Almancayı bildiğim için, İngilizceyi de okuldan bildiğim kadarıyla konuşulanı anladığım için gezilerim de hiçbir zorluk çekmedim” diye konuştu.
“Kendinizi çok zengin hissediyorsunuz”
Gittiği ülkenin kültürünün içine girmenin bambaşka bir duygu olduğunu söyleyen Esin Eren, “Gezmeler ufkumu açtı. Öğrenciliğimden bu zamana kadar çok kitap okuyan bir insanım. Ama gezip görmek bambaşka bir his. O kültürün içine giriyorsunuz, arka sokaklarına giriyorsunuz. Yerel yiyeceklerini tadıyorsunuz. Bütün din merkezlerini görüyorsunuz. Avrupa’yı çok gezdim. Ancak Avrupa’da insanların bakışları bana donuk gelmeye başladı. Yüzlerinde bir enerji göremiyorsunuz. Hindistan’a gittiğimde şunu fark ettim: Yoksul, yalın ayak, çıplak gezen insanların gözlerinin içi gülüyor. O kültürün içine girmek, o insanlarla yaşamak bambaşka bir duygu. Ülkenize geldiğiniz zaman kendinizi çok zenginleşmiş gibi hissediyorsunuz” şeklinde konuştu.
“Gençler benim yaşımı beklemeden gezmeye başlasın”
Gençlere tavsiyede bulunan Eren, “Gençler benim yaşımı beklemeden gezmeye başlasınlar. Gezmek için sağlıklı olmakta şart. Ben şu anda 70 yaşındayım. Artık zorlanıyorum. Buna rağmen geziyorum. Dağların tepelerine çıkamıyorum. Geçen sene Hakkari’yi gezerken arkadaşlarımın indikleri yerlere ben inemedim. Bu sene de 4 arkadaş Azerbaycan’a gideceğiz” ifadelerini kullandı.
Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)
Bir yanıt bırakın