Dün dünya, Türkiye’deki ikinci tur seçimi konuştu…
Birçok analizi çürüten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yine bir seçimden zaferle çıktı.
Bu tarihi seçime yönelik İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a uluslararası basın mensupları sorular yöneltti.
Türkiye’nin dünyaya verdiği mesajı anlattı
Seçim sonuçlarını ve Türkiye’nin dünyaya verdiği mesajı değerlendiren Altun, Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nin yüzde 87 katılımla gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Altun, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ilk turu yüzde 49,5 ile (yani rakibine 4 puandan fazla bir fark atarak) tamamlamıştı. Dün yapılan ikinci turda ise seçmenin yüzde 84,2’si sandığa giderek Cumhurbaşkanımıza ülkeyi 5 yıl daha yönetme görevini verdi.” dedi.
“Kimseye sahte sözler vermedi”
Adayların çalışmalarını adil ve şeffaf bir ortamda gerçekleştirdiğini belirten Altun, şöyle devam etti:
Aşırı sağ ve aşırı sol partilerden müteşekkil bir koalisyonla karşı karşıya gelen Cumhurbaşkanımız son derece gerçekçi bir kampanya yürüttü. Kimseye sahte sözler vermedi. Aynı zamanda bir dezenformasyon yağmuruyla mücadele etti. Bu dezenformasyon kampanyasına sadece sosyal medya trolleri değil, aynı zamanda ulusal ve uluslararası medya kuruluşları da iştirak etti. Maalesef Sayın Cumhurbaşkanımızın rakibi de kendisini bu dezenformasyon kampanyasının borazanı haline getirdi. Cumhurbaşkanımız tutarlılığı bir siyasal değer olarak benimsedi.
Erdoğan’ın neden kazandığını tek tek açıkladı
Buna mukabil rakibi tutarlılıkla ilgilenmedi. Gerçekleri önemsemedi. Sadece ne zaman ne söylemesi gerekiyorsa o ifadeleri kullandı. Cumhurbaşkanımız kampanyasını sosyopolitik gerçekler ışığında ve sosyolojinin şu temel kuralına uygun biçimde şekillendirdi: ‘Toplum, bireylerin toplamından fazla bir şeydir.’ Kendisinin toplumsal meseleleri çözüme kavuşturma çabaları bu ilkeden ve her bir vatandaşımızın hakkını hukukunu gözetme yaklaşımından esinlendi. Diğer yandan Cumhurbaşkanımızın rakibi bu hususu tamamen ıskalayarak aşırı popülist ve ‘hipergerçek’ bir kampanya yürüttü.
“Nefret söylemine başvurdu”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi kutuplaşmanın toplumsal kutuplaşmaya dönüşmesini engellemek için olağanüstü bir gayret gösterdiğini vurgulayan Altun, “Dolayısıyla Cumhurbaşkanımız herhangi bir toplumsal kesimi değil yalnızca rakibini karşısına aldı. Buna rağmen rakibi, siyasal kutuplaşmayı toplumsal kutuplaşmaya dönüştürmek ve kutuplaşmayı derinleştirmek için var gücüyle çalıştı. Hatta nefret söylemine başvurdu. Dün gerçekleşen seçimleri Cumhurbaşkanımız, sosyal medya şirketleri ve uluslararası medya devlerinin rakibini desteklemesine rağmen kazanmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
‘Büyük Türkiye zaferi’
Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kampanya süresince istikrarın önemini vurgulayıp, küresel adalet mücadelesini sürdürme sözü verdiğine işaret ederek şunları kaydetti:
Kapsamlı bir kalkınma planı hayata geçiyor
Bu kavramı açık ve şeffaf bir biçimde izah etmek üzere ‘Türkiye Yüzyılı İçin Doğru Adımlar’ başlıklı yüzlerce sayfalık bir belge ortaya koydu. Bu plan kapsamında hayata geçirmek istediği somut projeleri televizyon yayınlarında ve mitinglerde anlattı. Elbette Türk milletinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karakterini çok iyi tanıdığı için bu güçlü desteği kendisine verdiği vurgulanmalıdır. Türkiye, içinde bulunduğu istikrarsızlık çağında bölgesel ve küresel meselelerin çözümü için ‘istikrarlaştırıcı güç’ olmayı sürdürecektir. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde daha müreffeh, daha büyük ve daha güçlü olmak üzere kapsamlı bir kalkınma planını hayata geçirecektir.
“Erdoğan Türkiyesi”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bireysel hakların korunması ve geliştirilmesi, ailenin güçlendirilmesi, toplum çıkarının ve devlet menfaatinin gözetilmesi ve mağdur, mazlum ve madunların haklarının korunması için çalışmaya devam edeceğini bildiren Altun, “Erdoğan Türkiyesi, sürdürülebilirliğin, huzurun, kalkınmanın, değerlerin, gücün, başarının, barışın, bilimin, haklının, verimliliğin, istikrarın, şefkatin, iletişimin, dijitalin, üretimin ve istikbalin yüzyılını getirecektir. Türkiye Yüzyılı artık başlamıştır. Kardeş, dost ve müttefik ülkeleri bu kutlu günde güçlü ve büyük Türkiye’nin yanında görmekten memnuniyet duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bir yanıt bırakın