5 maddede metaverse gerçeği

Selenay YAĞCI

Son dönemlerin en popüler kavraimı metaverse herkesin kafasını kairıştırdı. Türkçe deyimiyle öte eviren ya da sanal evren olarak bilinen metaverse, teknolojinin bilimsel gerçekleri yerine uçuk hayallerle anlatılmasıyla diğer teknoloji kaviramlarından ayrıştı. Bu da birçok yanlış anlaşılmayı beraberinde geitirdi. Birçok şirket ve bireyler çoktan yatırım yapmaya başladı. Peki metaverse aslında son kullanıcının ilgilenmediği sanal gerçeklik, artıirılmış gerçeklik ürünlerini yeniden pazarlama, işe yaramayacak sanal arsaları satma yönetimi mi yoksa gelecekte internetin yarattığı gibi bir devrim mi yapacak? California ve MIT Üniversitesi’nde araştırma yapan yazılım ve bilgisayar mühenidisi akademisyen Dr. Derya Oya Oyan ile Türkiye’de yanlış anlaşıilan metaverse kavramını ve şirketilerin bu alana yatırım yapmadan önce mutlaka bilmesi gerekenleri konuştuk. Oyan’a göre metaverse sadece avatarlardan ibaret bir sanal alem değil, gelecekte DNA’lar bile metaversede olacak.

Son dönemde sanal olan her şeye metaverse demeye başladık ama Web 3.0 devrimi olmadan öte evirene taşınmak zor gibi görünüyor.

ARTIK 0’LAR ve 1’LERDEN OLUŞACAĞIZ!

Adeta fiziksel dünyadaki varlığımız sanal dünyaya ışınlanacak. Tıpkı bilgisayarların oluştuğu 0 ve 1 verileri gibi bizde orada algoritma ile var olacağız. Otomatik DNA veri depolama sistemi, ekip tarafından geliştirilen bir yazılım kullanıyor. Bu yazılım dijital verinin 0 ve 1’lerini, DNA’nın yapıtaşları olan adenin, guanin, sitozin ve timin bazlarına çeviriyor. Bu bulmacanın bir diğer önemli parçası ise otomasyon; çünkü otomasyon sayesinde ticari ölçekte depolama olanaklı olabilir ve maliyeti de düşer. Mesela bir kafede bir tatlıyı beğendik, tarifini metaverse dünyasındaki algoritmasından alabileceğiz. Çünkü tatlının DNA’sı orada olacak.

1-Düşünülmesi gereken tanım: Verse

Dr. Derya Oyan’ın ekibiyle yaptığı bir araştırmaya göre Türkiye’de, Avrupa’da ve Amerika’da metaverse için yapılmış 238 tanımı ortaya çıktı. Aslında metaverse için üzerinde anlaşılmış bir tanım yok. İnternetin kullanımın yaygın olmasından bu yana gelişmiş olan üst teknolojiler değınıklardı. Bunlar 7-8 yıldır da üst düzey şirketler tarafından nitelikli hizmet sağlamak ve işlerin kolaylaştırılması için kullanılmaya başladı. Bunlar toplumsal ya da iş olsun hayatı kolaylaştıran ürünler olarak yaygın kullanılması için bir çatı altında toplanması gerekiyordu. Metaverse olarak önümüze çıkmasaydı başka konseptte karşımıza çıkacaktı. 20 yılını dolduran Facebook, kendi itibarını toparlamak adına bu konsepti metaverse olarak sahiplenerek erken davrandı. Henüz yolun başında olan metaverse şimdiye kadar olan kavramlardan da ayrışıyor. Çünkü önce fütüristler sahiplendi. Mesela sanal gerçeklik kavramıyla ilk tanıştığımızda bu teknoloji hayatımıza girmişti. Teknoloji uzmanları üzerine anlattı, fütüristler de bu teknoloji ile bir gelecek anlattı. Ama metaverse hala geliştiriliyor. Teknolojide ilk kez, önce isim kondu. Bu verse teknolojilerine insanları alıştırmak, sanal dünyada insanların nasıl var olmak istediklerini anlamak ve talep oluşturmak için bilinçli olarak yapıldı. Bazı teknolojiler zaten var buna ek olarak ismi konulmamış sinir sistemini ve zihin yapısını etkileyecek sensörler teknolojiler gelince tamamlanacak. Bu yeni konsepte aslında ‘verse’ yani evren tarafının sabit ancak meta kısmı dinamik. Birçok şirket konsepti başka isimlerle sahiplendi. Örneğin Kaliforniya merkezli bir teknoloji şirketi Nvidia, Omriverse, Microsoft ise Multiverse dedi. Verse tanımı ise basitçe şöyle yapılabilir: Gerçek ve sanalın kurguda birleştiği, insanların farklı cihazlar arasında hareket edip iletişim kurduğu dijital dünya…

2-İnsanların IP adresi olacak

İnsanların algısı avatardan ibaret ama metaverse’ün toplumsal ve teknolojik olmak üzere iki tane tarafı var. ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK (AR) ve SANAL GERÇEKLİK (VR) teknolojilerini zaten biliyorduk. Burda son döönemde ortaya çıkan KARMA GERÇEKLİK (MR) teknolojisi de önemli. Sanal içerik ile, fiziksel dünya içeriğinin aynı anda etkileşim içinde olabilmesini sağlayan bir teknoloji…. Mesela operasyonu kritik bir hastanın, karma gerçeklik sayesinde operasyonu deneyimlenip, neticenin nasıl olacağı öngörülebilir… Toplumsal tarafı; IP Fikri Mülkiyet, sanal ekonomi Merkeziyetsizlik, birlikte çalışma, sosyalleşme Web 3.0 ve NFT ve kripto para başlıklarından oluşuyor. Sosyal medyanın biraz daha gelişmişi olarak öne çıktı. ama burada sanal ekonomi biraz gelişecek. Sosyal medya ekranları ile önümüze düşen reklamlardan ziyade sanal gerçeklik alanlarında önümüze düşen reklamlar olacak. Internet’te her bilgisayarın bir IP (Internet Protokol) adresi var. IP bilgisayarların kodu olmaktan çıkacak ve insanların bir IP’si olacak. Örneğin gazetecilerin, gazetelerin haberleri artık başkası kolayca tarafından kullanılamayacak. Ne olursa olsun imzası, kodu olacak. Bu telifler aşılamayacak. Bunlar çok uzak gelecek değil, 5-6 yıl içinde olacak.

3-Dijital ikizler bireylere inecek

Avatarı çok çabuk tüketeceğiz. Önce Avatarlarla başlayacağız ancak sonrasında bire bir kendimizin sanal, dijital ikizi olacak ve bunlar sanal dünyada var olacak. Bu ikizlerimiz toplantıda bir araya gelirken, biz başka işlerimizle ilgilenebileceğiz. Verimlilik nasıl olur derseniz ilk başlarda yüzde 70 ama hedeflenen yüzde 90. Tabii yüzde 100 asla olamaz. Bir markanın e-ticaret sitesinde gezerken başka müşteri ile karşılaşmıyorsunuz. Bu markaların metaverse mağazalarında arkadaşlarınızla karşılaşacaksınız. Hiç haberinizin olmadığı bir tesadüf de olabilir bilinçli olarak birlikte gitmek de olabilir. Tabii görünmek istemediğinizde çevrimiçi olduğunuz halde çevrimdışı görünebileceksiniz. Örneğin şirkete gitmiş gibi herkesle ofiste gerçekten karşılaşacaksınız. Giydiğiniz ayakkabı gerçekten ayağınızdaki ayakkabı olacak. Tüm şirketlerin mutlaka teknoloji üreticisi olacak. Mesela traş bıçağı firması verse teknolojilerini şöyle kullanabilir: Kullanıcılar verse dünyasında ürünü deneyebilir ve gerçekten kullanmış gibi hissedebilir. Cildinde problem, alerjik bir reaksiyon gösterdiyse öğrenebilir. Tıpkı dükkanda gerçekten açıp denemiş gibi olacak. Firmalarda bu kullanıcı verilerini toplamayı bir adım öteye taşıyacak.

4-Aktivite ve deneyim bazlı dünyaya geçiş

En çok sorulanlardan biri de ‘bunun sosyal medyadan ne farkı var?’ oluyor. Sosyal medya ve metaverse birbirinden çok farklı kavramlar… En önemlisi sosyal medya merkeziyetçi bir yapı. Verse merkeziyetsiz bir yapı. Kripto paralardaki gibi olacak. (Blok zinciri teknolojisinde merkeziyetsizlik kavramı, kontrol ve karar verme yetkisinin merkezi bir varlıktan -bir birey, kuruluş veya grup- alınıp bir ağa dağıtılması anlamına geliyor.) İnsanlar, dijital kimliklerle var olabilecek. Sanal dünyaya ekrandan bakmayıp artık içinde var olacağız. Yani 2 boyutlu çizgi film dünyasından 3 boyutlu animasyon dünyasına geçiş yapıyoruz. Her şeyden evvel bununla birlikte aslında bir internetin seviye atladığını bilmek gerekiyor. İnternet ilk ortaya çıktığında sadece web sitesi olan insanlardan bilgiler alıp, okuma yapıyorduk. Buna Web 1.0 diyoruz. Sonrasında bu okumalar üzerine yorumlar yapabildik, bildiklerimizi biz de paylaşabildik. Cep telefonu ile birlikte de kitlesel paylaşım gündeme geldi. Herkes için içerik üretebildik. Ancak bunları kullandığımız platformların ya da başka kurumların istediği ölçüde bir özgürlükle yapabildik. Bu da Web 2.0… Şimdi ise Web 3.0 ile internetin yeni bir devrimi oluyor. Merkeziyetsiz yapı ile internete sanal dünya özgürlüğü geliyor. İşlem bazlı dünyadan aktivite ve deneyim bazlı dünyaya geçiş yapılıyor.

5-Sanal arsa bireysel bir yatırım değil

Metaverse’ün teknik yapısını anlatmak gerekiyor. Mesela şu anda internet dünyası piksellerden ibaret. Ama verse’ün yapısı voxel üzerine inşa ediliyor. Voxel bir noktayı 3 boyutlu uzayda tanımlayan bir grafik bilgisi. Verse de böyle olmak zorunda. Bir tekstil firması mesela metaverse alanını düşünürken voxel düşünmesi gerekiyor. Tabii burada metaverse alanları çeşitli olacak ama bütün bunların birleştiği ortam verse dünyası… Verse dünyası ile birlikte fiziksel mağazalarını kapatıp kurgusal mağazalarını taşıyacak tıpkı e-ticarete taşındıkları gibi. Bu tekstil firmasının verse dünyasındaki kurgusal mağazasının karşılığı voxel yani 3D teknolojik alan alacak. Bu teknik bir altyapı özelliği mesela, internet sitesi oluşturmak için bir alan adı almak gibi düşünülebilir. Aslında bireysel olarak bir yatırım alanı değil. Türkiye’de en çok arazi satılan Decentraland’ın 90 bin 601 parsel arazisi ( voxel alan) mevcut. Bu satın alınan arsaların, ikinci kez birileri tarafından alınması şu an için çok olası gözükmüyor. Ancak bu arsaların bildiğimiz noterde satışı gibi satışı da yapılamayacak. Satışı yapsanız bile arsanın IP fikri mülkiyeti yine sizde olacak.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*